Bugün futbol tarihimizde bir ilki yaşayacağız. Saat 19.00'da Beşiktaş ile Galatasaray, ilk play-off (bir diğer deyişle Süper Final) mücadelesine çıkacak. Türk futbolunun 3 Temmuz'dan bu yana yaşadığı süreç herkesin malumu. Play-off sisteminin de, futbolseverleri bu sürecin uzağında tutmak için tasarlandığı birçok kez dile getirildi. İşte şimdi, bu sis sistemle yüzleşme zamanı! Spor toto Süper Lig'in 34 haftalık sezonu geçtiğimiz hafta 77 puanlı Galatasaray'ın liderliği ile sonuçlanmış, 68 puanlı Fenerbahçe ikinci, 56 puanlı Trabzonspor üçüncü, 55 puanlı Beşiktaş ise dördüncü olmuştu. Şimdi bu dört takım, normal sezonda topladıkları puanların yarısıyla (Buçuklu puanlar bir üst puana tamamlanacak. Play-off sonunda puan eşitliği durumunda bu yarım puan geri alınacak.) altı haftalık yeni bir mücadeleye girişiyor. Bu mücadele başlamadan önce bizi bekleyen heyecanı (!) ve play-off sisteminin geleceğini spor yazarlarına sorduk.
HEYECANLI OLACAK AMA...
EMRAH KAYALIOĞLU: "Türk futbolu, 3 Temmuz'dan beri alışılmadık bir süreç yaşıyor. Bu süreçte 'Futbol için böylesi daha iyi,' diye lanse edilen bir sistem oldu play-off. 34 haftalık normal sezonun sonunda altı haftalık mini bir ligin daha oynanacak olması ve mevcut tabelayı tamamen değiştirebilme olanağı bulunması, takımların normal sezondaki performanslarını olumsuz etkiledi. Süper Final, elbette heyecanlı olacak. Sonuçta bu mini lige adını yazdıran takımlar, aralarında gazozuna oynasa da heyecan düzeyi yüksek oluyor. Ancak bu uygulamanın devamından yana değilim açıkçası... Ayrıca en bilinen ekonomi kuralıdır: Bir malın arzını arttırırsanız; talebini de, değerini de o kadar düşürürsünüz. Derbilerin sayısı çoğaldıkça, uzun vadede kıymeti azalır. Bu şekilde 34 haftanın cazibesini düşürmek yanlış bir politikadır."
MALTA ERİĞİNİ TERCİH EDERDİM
UĞUR VARDAN: "Aradığımız heyecanı umarım 'Süper Final'de bulamayız. Çünkü bu sistem Mehmet Ali Aydınlar federasyonunda kitlelerin ilgisini 'şike soruşturması'ndan uzak tutmak için 'yönetici sınıfı'yla birlikte el ele vererek, adeta 'darbe mantığı'yla ortaya atılmış, garabet bir uygulamadır. Play-off, futbola ilginin düşük, olduğu liglerde, heyecanı devamlı ve sürekli kılabilmek adına uygulanır. Bizde ise bu tür sorunlar yoktur. 'Yerli malı' play-off, tadı gitmiş bir malı yeniden pazarlamanın yolunu açmayı hedefliyor. Bari en adaletlisini bulup getirseydiniz. Puanların yarıya bölünmesi sadece Malta'da varmış. Ağzından hiçbir zaman 'marka değeri' türünden 'ucuz kapitalizm' kokan bir tanımlamayı düşürmeyen futbolun bizdeki hakim sınıfı, Süper Lig'in Avrupa'nın en büyük altıncı ligi olduğunu iddia eder. O zaman ilham kaynağın Malta? Sonuç ne mi? Hakka, hukuka ve futbolun kendine özgü adaletine uygun bir sistem olmayan play-off'un bu en kötü uygulamasından bir an önce vazgeçilmeli. Umarım 'Süper Final'de de 'Ak koyun kara koyun' ilk iki ya da üç haftada belli olur ve bu projeyi uygulamaya koyanların ipliği de böylece pazara çıkar."
YAŞANDI BİTTİ SAYGISIZCA
BAĞIŞ ERTEN: "Süper Final bence şuna benziyor. Maraton koşucusu finişi geçmiş, diyorsunuz ki 'Heyecan azaldı, statta bir tur daha at. Bu arada biraz bekle arkadakiler yaklaşsın, heyecan artsın,' Madem heyecan artsın diye oyunun ayarını bozacağız, öyleyse başka panayır eğlencelerine de girelim. Şampiyon olanla ikinci penaltı atışsın, olmadı tüfekle balonlara ateş etsinler. Şaka bir yana, bu uygulamanın olağanüstü bir dönemde, futbola hak ettiğinden fazla para vermek zorunda kalan yayıncı kuruluşun gönlünü yapmak için ortaya çıktığını biliyoruz. Kulüpler, çuvallar dolusu paradan vazgeçmemek için bu saçmalığı buldular. Böyle zorlamalarla heyecan sağlamak mümkün değil. Umarım bu uygulama ilk ve son olur. Zaten unutmak isteyeceğimiz bir sezon. Bu uygulumayı da unutmak en iyisi. Burak Kut'un dediği gibi: 'Yaşandı bitti saygısızca!'
PUAN SİSTEMİ ADELETSİZ
HAŞMET BABAOĞLU: "Eğer futbolumuz, takım fanatizmi üzerine değil de futbol sevgisi üzerine kurulu olsaydı, şu bitirdiğimiz 34 haftaya 'İyi, hoş, güzeldi,' demek mümkün olmazdı. Fakat son 10 yıldır, iç bayıltıcı bir futbolun oynandığı bir derbi bile dünyanın en heyecanlı derbisi olarak tanıtılabiliyor. Bu nedenle bu 34 hafta birçok insana çekişmeli gelmiş olabilir. Ama esas mesele, bu 34 haftanın anlamsız olması. Mesela Galatasaray, sorunlara takılmadan; kar, kış, yağmur, çamur demeden mücadele etti. Eline geçen, sadece play-off oynama hakkı oldu. Uygulamada sakat olan, Lig TV'nin yönetim odalarında planlanmış olması. Dünyada play-off uygulamalarının az olmasının tek bir sebebi var: Ne yaparsanız yapın, puan meselesini adeletli bir şekilde çözemiyorsunuz. Belçika'da da, Hollanda'da da play-off tartışması hala devam ediyor. 'Play-off çok iyi olacak. İspanya da bu sistemi alabilir,' diyenler var. Aklı başında bir adam, nasıl bu hale gelir?"
DİLEĞİM HEYECANSIZ BİR PLAY-OFF
BANU YELKOVAN: "Türk futbolu açısından hiç parlak olmayan bir sezonu geride bıraktık. 'Sürecin en başarısızı' ödülü kesinlikle federasyonun. 'Şike vardı, yoktu, 'tartışmalarından bahsetmiyorum. Geçen gün, futbolu gayet de iyi takip eden bir topluluk içinde, kendimizi cevaplarını bilmediğimiz sorular sorarken bulduk: Kadınlara ve çocuklara özel maç neden kondu, neden kaldırıldı? Ligde deplasman yasağı varken, Türkiye Kupası neden yarısı boş tribünlere oynanıyor? Kupada da finallere aynı dört takım kalmış olsaydı, bu kural da değişir miydi, değişmez miydi? Statü yapılırken Avrupa Kupası ile çakışmalar nasıl fark edilmedi? Play-off da aynı kategoride. Biz neden bu sezonu hızlandırılmış şekilde oynadık? Bu sezonu daha da büyük bir travmayla kapatmamak için tek dileğim ve tek arzum 'heyecansız bir Süper Final' yaşamak... Belki o zaman şu an düşünmek bile istemediğimiz gereksiz gerilimlerden korunmuş ve bu yanlıştan tez zamanda dönmüş oluruz.