CHILL-OUT'
kelimesi, en basit tanımıyla 'rahatlamak' anlamına geliyor. Chill-out'un bir müzik türü olarak ortaya çıkması ise 1980'li yıllara, İngiltere'nin Manchester kentine uzanıyor. O yıllarda popülerleşen elektronik müzik, gece hayatına damga vurmaya başladığında, insanlar gecenin sonunda daha düşük tempolu müziklerle dansın yorgunluğunu üzerlerinden atıyor, evlerine öyle gidiyorlardı. Chill-out müzik, bu sayede güç kazandı. Hatta Türkiye'ye kadar ulaştı. Öyle ki, ülkemizde bu müzik türünün mazisi yedi yıla dayanan bir festivali bile var. Bu yılki Chill- Out Festival, önümüzdeki pazar Kemer Golf & Country Club'da düzenlenecek. Festivalin yaratıcıları Can Tanca ve Bilal Giray, Chill-Out Festival'ın mazisini anlatırken, sekiz yıl önce kurdukları radyo kanalı Lounge FM'in önemini özellikle vurguluyor. Can Tanca "Lounge FM'i kurduktan sonra, uzun yıllardır kafamızda olan festival projesini hayata geçirmek istedik," diyerek başlıyor söze. Fakat sürecin kolay olmadığını da ekliyor. Başlıyor en baştan anlatmaya: "35 senedir müzik biriktiriyorum. Birol da öyle. Bu tür müzikle tanışıklığım ise 1990'lı yılların ilk yarısına dayanıyor. Ben o yıllarda Power FM'de radyo programları yaparken, bu tür müziği pazar akşamlarından başka bir zamanda yayınlayamıyorduk. Bu saatler, en az radyo dinlenen saatler olarak tespit edilmişti. Buna rağmen Power FM'in telefonları kilitlenirdi. İnsanlar, 'Bu nasıl bir müzik! Bizim radyomuzda niye bunlar çalınıyor?' derlerdi! Onlara absürd geliyordu. Biz, o noktadan buralara geldik. Tabii, internetle birlikte müziğe ulaşım da kolaylaştı. Bu da talebi çoğalttı galiba. Zamanla talep o kadar arttı ki, bu müziğin bir radyosu olması gerektiğini düşünerek Lounge FM'i kurduk."
UKRAYNA VE BELARUS DA SIRADA
Tanca'ya göre Lounge FM'de yayınlanan müziğin Türkiye'de popüler olması, işlerini kolaylaştırmış ve festival için harekete geçmişler. Fakat Tanca, yine de başlangıçta bazı endişeleri olduğunu anlatıyor: "Hayalimizdeki festivali gerçeğe dönüştürebilmek için çok doğal bir ortam gerekiyordu. İnsanlara 'chillout' kavramını yansıtacak, şehir dışında bir yer olması lazımdı. Yeşil bir ortam gerekiyordu. Sonunda Kemer Golf & Country Club'a karar verdik. Aradan geçen yedi yılın ardından, bu kararımızın çok doğru olduğunu gördük." Diğer yandan Tanca, festival katılımcılarından çok olumlu tepkiler aldıklarını söylüyor. Festival için 'yılın en mutlu pazar günü' diyenler de, 'yeryüzündeki cennet' diyenler de oluyormuş. Birol Giray ise festivalin geleceğiyle ilgili de açıklamalar yapıyor. Hem radyo kanalının hem de festivallerinin Türkiye'ye yakın ülkelerden birçok teklif aldığını anlatan Giray, önümüzdeki yıllarda festivalin bu ülkelerde de düzenlenebileceğinin sinyalini veriyor. Üzerinde çalıştıkları şehirler ise şu anda Ukrayna'nın başkenti Kiev ve Belarus'un başkenti Minsk. Giray, "Festivali büyütüp tadını kaçırmaktansa, farklı ülkelerde düzenlemek bize daha cazip geliyor," diyor. Bir haber daha: Çeşme'de de düzenlenen festivalin bu yıl Bodrum'a da uğrama ihtimali var.
İKİ KRİTERİMİZ VAR
Chill-Out Festival'a bu yıl, Mao Mak, Stealing Sheep, Montefiori Cocktail, The Cuban Brothers, Jazzanova, Quantic & Alice Russell ve Baaba Mal gibi, türünün öncü müzisyenleri katılacak. Birol Giray, festivale katılacak sanatçıları seçerken iki kriteri göz önünde bulundurduklarını anlatıyor: "İlk olarak biz, Lounge FM'de yıl boyu şarkılarını çaldığımız ve olumlu tepkiler aldığımız sanatçıları getirmeye çalışıyoruz. İkincisi, Türkiye'ye daha önce gelmemiş sanatçıları tercih ediyoruz. Bu açıdan biraz misyoner gibi davranıyoruz. Tanınmış sanatçıları getirip de, bilet satma kaygısından kurtulmak gibi bir derdimiz yok."