Redd, Türkiye'nin en üretken rock gruplarından biri olmanın yanı sıra muhalif çizgisini belirgin kılan bazı özelliklere de sahip. Tüm bunları Redd'in önceki albümlerine, video kliplerine ve verdikleri röportajlara bakarak söyleyebiliriz. Ve yine Redd,
Hayat Kaçık Bir Uykudur adlı yeni albümünde de bu özelliği ile dikkat çekiyor. Albümde yer alan
Telved Litak adlı şarkı da bu durumun en yeni örneklerinden biri. Bunun nedenini anlamak için şarkının adını tersten okumanız yeterli. Bu şarkının hikayesini bizzat Redd ekibine sorduk. "Dünya genelinde devlet ile birey arasında sıkıntılı bir ilişki var," diyerek girdiler söze. Sonra da anlatmaya başladılar: "Kural koyması ve bu kuralları denetlemesi gereken bir sistem var. Biz bu sisteme güveniyoruz. Hatta güvenmek zorundayız! Fakat ne yazık ki kuralları koyanlar, insanları potansiyel suçlu gibi görüyor. Buna rağmen birey olarak bizim, yasa koyucuları denetleme mekanizmamız yok. Sadece kimin başa geçeceğine karar verebiliyoruz. Sonrasında bütün hakimiyet seçilenin oluyor. Bu nedenle 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir,' sadece sözden ibaret kalıyor. Ama yanlış anlaşılmasın, Bu Türkiye'ye özgü bir durum değil. Dünya çapında bir durum bu. Mesela şu anda da özgürlükle ciddi sıkıntıları olan bir dönemi yaşıyoruz. Dünyanın her yerinde özgürlük yoksunluğu yaşanıyor. Arap Baharı bunun bir sonucu. Wall Street'te yaşananlar da keza... Kapitalizmin etkisi de büyük bu durumda. Şarkıda da bu durumu anlatmaya çalıştık." Redd'e göre
Telved Litak ve benzer şarkılar doğal gelişen bir sürecin ürünü olarak ortaya çıkıyor. "Sonuçta bir rahatsızlığımız var. Televizyonu açtığımız ya da gazetelere baktığımız zaman gördüğümüz manzara güllük gülistanlık değil," diyorlar. Bu nedenle de anlatma ihtiyacı duyuyorlar. 2005'te yayınladıkları ilk albümlerinden beri içlerine dert olanları anlatmak istediklerinin altını çiziyorlar.
DERDİMİZ İYİ MÜZİK
Ama aradan geçen yedi senede her şey aynı kalmamış tabii ki. "İlk albümümüzde soyut bir şekilde dile getirdiğimiz bu dertlerimizi yeni albümlerde daha da somutlaştırdık. Bunun nedenlerinden biri, ürettikçe dünyanın dertleriyle daha fazla etkileşime geçiyor olmamız," sözleriyle bu farkı da anlatıyorlar. Vurguladıkları bir diğer nokta daha var: "Biz Bandista da değiliz, Grup Yorum da değiliz. Onlar başka bir tarafta duruyor. Yaptıkları işe saygı duyuyoruz, ama bizim birincil var olma nedenimiz iyi müzik yapmak, iyi bir rock topluluğu olmak. Tabii yaşadıklarımız ve sıkıntılarımız da müziğimize yansıyor. Bunun önüne geçilemez. Her şeyimizi politik bir düzleme oturtmuş değiliz. Biz, dertlerimizi müziğin içinde eritme taraftarıyız."