HİLMİ KAYHAN
Şirketimizin 40. yıldönümü vesilesiyle, büyük dedemiz Hacı Halil Paşa'nın onarttırdığı külliyeyi yeniden canlandırmak istedik. Restorasyon aşamasında bir sürü zorluk yaşadık.
Külliye müze olursa, inşaat sırasında ortaya çıkan, Roma döneminden kalma eserler de sergilenebilir. Mesela külliyenin avlusundan bir Roma villası çıktı.
LEYLA KAYHAN ELBİRLİK
Harvard Üniversitesi'nde doktora yapıyorum. İlyas Bey Külliyesi projesine, babam sayesinde dahil oldum. Külliye hakkında bir kitap hazırlama fikri de babama ait.
Hayalim, Ege'de Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi kurabilmek. Dünyadan birçok akademisyenin araştırma yapabileceği bir yer hayal ediyorum.
Milet'in
Roma dönemine ait tarihi kalıntıları arasında bir Osmanlı külliyesi... 600 yıllık İlyas Bey Külliyesi, Anadolu Beylikleri döneminden kalma. 1404'te, Menteşoğulları'nın son hükümdarı İlyas Bey yaptırmış. Cami, medrese, çifte hamam, çarşı gibi birimleri içeriyor... 1890'larda Büyük Menderes havzasındaki deprem, külliyeye ciddi hasar veriyor. Söke eşrafından Hacı Halil Paşa, 1900'lerin başında külliyeyi tamir ettiriyor. Bu çalışması ve Milet kazılarına yaptığı katkılar nedeniyle Hacı Halil Paşa'ya hem 2. Abdülhamit hem de Kaiser 2. Wilhem tarafından nişanlar veriliyor. Ne yazık ki külliye yine depremle yerle bir oluyor. Aradan geçen yıllar, Hacı Halil Paşa hikayeleriyle büyüyen iki genç adamı bu külliyeye, Milet'e taşıyor. Onlar, Söke'nin tanınan isimleri: Hilmi ve Muharrem Kayhan; Söktaş şirkekinin kurucuları. Ve aynı zamanda Hacı Halil Paşa'nın torunları. Şirketlerinin 40. yıldönümü vesilesiyle İlyas Bey Külliyesi'ni restore ettirme kararı alan Hilmi Kayhan, sekiz yıl önce çalışmalara başladı. Harvard Üniversitesi'nde Osmanlı tarihi üzerine doktora yapan kızı Leyla Kayhan Elbirlik'in de kanına girdi; o da külliyenin kitabını (Balat İlyas Bey Külliyesi) yazdı. Külliyenin onarım ve restorasyonu için, Cengiz Kabaoğlu başkanlığında, ODTÜ, Ege Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi'nden arkeolog, jeolog, sanat tarihçisi, mimar, mühendis ve farklı alanlardaki uzmanlarla işbirliği yapıldı. Proje, koruma ve kültürel mirasın değerlendirilmesi kategorisinde Europa Nostra ödülünü kazandı. Geçtiğimiz ay ziyarete açılan külliyenin inşaatından bir de Roma villası çıktı. Şimdi Kayhan ailesinin tüm arzusu, külliyenin tarihi ve kültürel bir varlık olarak, müze olması.
Çoban olan büyük dedemiz de tarihe çok meraklıydı
- Kimden çıktı İlyas Bey Külliyesi'ni canlandırma fikri?
- Hilmi Kayhan: Erkek kardeşim Muharrem (Kayhan) ile Milet ve çevresinde çok gezdik. Burası, Söke bizim yöremiz. Bu yıl, şirketimizin 40. yıldönümü; bunu, dedemizin yeniden inşa ettiği külliyeyi canlandırarak kutlamak istedik. Restorasyon aşamasında bir sürü zorluk çıktı. Amatörce olamayacağını gördük.
- Leyla Kayhan Elbirlik: Ben projeye 2009'da, babam sayesinde dahil oldum. Kitap fikri de babamdan çıktı. Kitabı, Prof. Dr. Baha Tanman'la birlikte hazırladık. Kendisi, kazıların başında bulundu.
- Tarih eğitimi mi aldınız?
-
L.K.E: Evet, Harvard Üniversitesi'nde doktora yapıyorum.
- Peki 'İlyas Bey Külliyesi'ni onaran büyük dedemiz,' dediğiniz Halil Paşa kim?
- L.K.E: Osmanlı arşivlerine girdim. Soyağacımızın dayandığı Hacı Halil Paşa hakkında birçok belgeyle karşılaştım. Söke'de yaptığı hayır işleri, Osmanlı ordusuna yaptığı yardımlar vs... Tarihe çok meraklı. Mesela Almanların kazı yaptığı dönemde, bütün kazılarda Almanlara yardımcı oluyor.
- H.K: Aslında Erzincan'ın Orik köyünden bir çoban. Söke'ye gelip burada evleniyor. Eşinin arazileri var. Bu şekilde Hacı Halil Paşa büyük bir toprak sahibi oluyor.
- Külliyenin açılışını Kültür Bakanı Ertuğrul Günay yaptı. Külleyinin müze olmasıyla ilgili bir söz aldınız mı?
- H.K: En büyük arzumuz müze olması. Böylece külliyeyi korumaya devam edebiliriz. Müze olursa, inşaat sırasında ortaya çıkan eserleri de sergileyebileceğiz. Külliyenin avlusundan bir Roma villası çıktı mesela.
- L.K.E: Ayrıca hayalim, Ege'de Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi kurabilmek. Dünyadan birçok akademisyenin araştırma ve fikir alışverişi yapabileceği bir yer hayal ediyorum.