Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ATİLLA DORSAY

'Örtünen hanımlar' ve ödüller üzerine

Bu yıl SİYAD ödülleri 21 Ocak Pazartesi akşamı, CRR salonunda verilecek. Onur ödüllerimiz ise üç isme gidecek: yönetmen Feyzi Tuna, oyuncu Necla Nazır ve besteci/oyuncu Arif Erkin. Ayrıca sinema yazarı sevgili Sevin Okyay'a bir emek ödülü sunacağız.
Son yıllarda birkaç kurumun özel ödüllerine katkıda bulunuyorum. Hepsinde geniş bir araştırma sonucu, emek birikimlerini, değerli ürünleri, sanatsal katkıları gözden geçirip, özellikle biraz unutulmuş, kıyıda-köşede kalmış isimlere haklarını vermeye çalışıyoruz.
Bu yıl ben SİYAD ödülleri için Necla Nazır'ı, önümüzdeki nisan'da yapılacak İKSV- İstanbul Festivali içinse senaryo yazarı Ayşe Şasa'yı ısrarla önerdim. İkisi de çok değerli hanımefendiler. Nazır'ın Umut Dünyası'ndan Kızım Ayşe'ye, Yatık Emine'den Adak'a, Merhaba'dan Merdoğlu Ömer Bey'e unutulmaz rolleri var.
Ayşe Şasa ise bir dönemin en önemli yazarlarından biri. Özellikle Atıf Yılmaz ve Yusuf Kurçenli'nin en güzel filmlerini yazmış, ayrıca bize ait bir sinemanın kuramları üzerine de hayli düşünmüş ve yazmış bir 'kamil insan'...
İkisinin de ortak bir özellikleri var. İkisi de hayatlarının bir döneminde inancı ön plana çıkarmış, İslam'a dönmüş ve onun gereği olarak gördükleri biçimde, örtünmüş hanımlar. Artık sahnenin, ekranın ve magazinin parlak ışıklarından uzakta, kendi inançlarıyla başbaşa kalmayı, çok sakin bir yaşamı ve ruhani değerleri seçmiş saygın kişiler.
Bu seçimlere elbette ancak saygıyla bakılır. Yine de ben, onların sinemaya bunca hizmetlerini anmak ve unutkan toplumumuza hatırlatmak istedim. Ve ödüllerini bizzat gelip almaları konusunda ricada bulundum.
Çok özetle, ikisi de "Hayır!" dediler. Artık sahne ışıklarına ve tüm o şamataya öylesine uzaklar ki...Bense, yine çok özetle, "Madem ki bu önemli seçimi yaptılar ve huzuru böyle bir hayatta buldular, bizzat gelip yeni kimlik ve kişilikleriyle ödüllerini alsınlar," dedim. "İşte ben buyum, artık böyle giyiniyorum, böyle yaşıyorum," desinler. Çok daha iyi değil mi?
Ama galiba gelmeyecekler. Ayşe Şasa zaten hiç umut vermedi. Necla Hanım ise artık telefonlarıma çıkmıyor. Ama şunu bilsinler: Biz onları çok seviyoruz. Eski hallerini ve tüm yaptıklarını çok sevmiştik. O büyük değişimi ve şimdiki hayat tarzlarını da büyük saygıyla karşılıyoruz. Ve törenlerimize gelseler de gelmeseler de, onlara sevgi, saygı ve hayranlığımızı sunuyoruz.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA