KONTROLLÜ KAOS MU?
Gelelim 'Son Firavun'un ardından 6 aylık ülke yönetimine!! Mübarek'in devrildiği 11 Şubat günü Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Tantavi başkanlık koltuğuna oturdu. Yanında Yüksek Askeri Konsey'in generalleriyle birlikte! Kahire sokaklarında her gün gösteriler var.. Mübarek ve rejimin kilit adamları yargılanmaya başlasa da 6 aydır sanki her şey donmuş gibi!! Konseyin atadığı ilk Başbakan Ahmet Şerif 15 gün dayanabildi.. 6 ayda 3 dışişleri bakanı değişti. İkinci Başbakan Essam Şerif şimdiye kadar 20'den fazla bakanını başbakanlığın önünde "istemezük" diye bağıran protestoculara feda etmek zorunda kaldı çünkü atananların hepsi Mübarek rejiminin devamı gibiydi. Halk otuz yıl süren baskıdan öylesine bunalmış, öylesine demokrasiye susamış ki, bir siyasi yorumcunun deyimiyle "kafesten serbest bırakılmış kuş gibi!! Nereye uçacağını bilemeden oradan oraya çırpınıyor.. Uçarken duvarlara çarpıyor." Bu arada 30 yıllık Mübarek döneminde zaten iyice yoksullaşan Mısır, turizmde 22 milyar dolar daha kaybetti. Ödenen ağır faturaya rağmen henüz kimse değişimden tatmin olmadı. Neden mi? Çünkü 30 yıldır ülkenin tüm damarlarına kadar işleyen Mübarek rejimini 6 ayda ya da bir yılda değiştirmek imkânsız!
CİNİN KAFASI ÇOK KARIŞIK
Rejimin beslediği zengin iş adamlarından birçoğu özel uçaklarına atlayıp ilk günden kaçtı ama rejimle bütünleşen binlerce bürokrat, iş adamı, gazeteci ve subay hala ülkeyi yönetmeye devam ediyor. Yani Mübarek devrildi ama hala rejim ayakta duruyor sanki.. Kısacası Mısır devriminde şişeden cin çıktı.. Ama çıkan cinin ruhu karmakarışık!! Ordu içinde ve bürokraside Mübarek rejimini devam ettirmek için yol arayanlar da var.. Çağdaş demokratik Mısır'ı yaratmak için savaşanlar da!! Ve "Gerçek" şeriatı uygulamayı hedefleyenler de!! Sonuç ne olursa olsun, Mısır devrimiyle bir çağ kapanıp yeni bir çağ açıldı. #Sayfa#
CİN ARTIK ŞİŞEDEN ÇIKTI
Hüsnü Mübarek Mısır'ın son firavunuydu.. Gerçi Pepi II Neferkare'nin 92 yıllık rekorunu kırma şansı yoktu ama yine de ölünceye kadar koltuğu bırakmaya da niyetli değildi. Firavunlar gibi Mübarek de sihirli bir törenle gençleşme festivali düzenleyip oğlu Cemal'i oturtacaktı altın tahtına ama olmadı.. Dünya medeniyetlerinin beşiği Mısır'da milyonlar, tarihe damga vuran bir ayaklanmayla son firavunu deviriverdiler.. Hem de 18 günde !! Hüsnü Mübarek'in devrileceğini kimse tahmin etmiyordu aslında.. Hele hele bir gün yargılanacağını düşünmek, hayal ötesindeydi.. Tarihi duruşmaya beş kala BM Genel Sekreteri Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Portekiz Eski Cumhurbaşkanı Jorge Sampaio'nun başkanlığındaki Kahire Konferansı'na katıldım. Portekiz, İspanya, Türkiye ve Mısır'ın demokratikleşme süreçlerini 2 gün boyunca tartıştık.. Konferansın ardından da Kahire'de maraton görüşmeler yaptım.. Devrim çoçuklarından, Müslüman Kardeşler liderlerine, ünlü iş adamlarından, Hıristiyan azınlığın temsilcilerine ve Ordu İstihbarat'ın eski başkanına kadar birçok kişiyle konuştum. Hala kimse Mübarek'in mahkemeye getirileceğine inanamıyordu. "Mutlaka son dakikada sağlık nedeniyle gelemediği açıklanır" diyen çoktu. Ama Arap dünyasında bir devrim daha yaşandı ve Mübarek sedyede yatarak demir kafes ardında yargılandı.. Hem de idam istemiyle !! Devrimin 6. ayında Son Firavun yargılanırken Mısır'da neler mi oluyor ? Artık cin şişeden çıktı. Geriye dönüşü olmayan bir döneme girildi. "Çıkan nasıl bir cin?" diye sorarsanız. Yanıtını, yazı dizimde vermeye çalışacağım.
DEMOKRASİ TAKVİMİ...
Eğer askeri konseyin açıkladığı takvim işlerse, kasımda genel seçimler yapılacak. Seçimlere Mübarek'in kapatılan partisine üye olanların katılması yasaklandı. Yıllardır süren baskıya rağmen ülkedeki en organize güç Müslüman Kardeşler!! Mübarek'in kabusu olan Müslüman Kardeşlerin kasabalara ve köylere kadar örgütlendikleri bir sır değil. Öyle ki, yıllardır yoksul halka devletin yapamadığı yardımları Müslüman Kardeşler örgütü yapıyor. Müslüman Kardeşler "Adalet ve Özgürlük Partisi" adıyla parti kurdular. Hedefleri ise yoksullukla ve yolsuzlukla mücadele, kalkınma ve gerçek anlamda şeriat!! Yani Mübarek döneminden de Mısır anayasasının 2. maddesinde zaten atıf yapılan "şeriatı" hayata geçirmeyi hedefliyorlar.. Kahire'de Müslüman Kardeşlerin liderleriyle de konuştum ve "Şeriat'ı nasıl hayata geçireceksiniz" diye sordum. Önümüzdeki günlerde aktaracağım.. Devrimden sonra Müslüman Kardeşlerin bile "İslamcı" dediği başka tarikatlar ve grupların sahneye çıktığını gördüm. Mübarek döneminde sokaklarda bile dolaşamayan Selefiler ve Enver Sedat'ı öldüren Cemaati İslami militanları gibi!! Hatta 1981'de bir askeri tören sırasında bombalarla şeref tribününe saldırıp Başkan Sedat'ı öldüren militanlar bile 30 yıl sonra serbest bırakılınca televizyon kanallarına çıkıp "Şeriat istiyoruz" diye sloganlar atmışlar. Zaten Mısır Anayasası'ndaki "Şeriat" maddesinin kaldırılmasını tartışan yok. Kimse "Laiklik" tartışmasını başlatmayı cesaret de edemiyor ama "Gerçek şeriat istiyoruz" diye bağıranların sesi daha fazla duyuluyor.
TANTAVİ ŞAHİTLİK YAPACAK
Tahrir Meydanı'nda, yönetimi ele alan Askeri Konsey'in başkanı Mareşal Muhammed Tantavi ile Mübarek'in görüldüğü bir pankart... Tantavi'nin, Mübarek'in yargılandığı davada şahitlik yapacağı bildirildi. İngiltere'de Arapça yayın yapan Quds el-Arabi gazetesine konuşan Mısırlı bir yetkili, Tantavi'nin çağrıldığı takdirde mahkemeye geleceğini söyledi.
YARIN: ABD'NİN KONTROLÜNDE BİR DARBE Mİ OLDU?
Nur BATUR