İki yıldan bu yana ekonomik kriz nedeniyle her gün ortalama iki kişinin intihar ettiği Yunanistan'da, adı yolsuzluk olaylarına karışan eski İçişleri Bakan Yardımcısı Leonidas Canis'in de sonu aynı oldu. Canis, 57 yaşında ve iki çocuk babasıydı. 2001'de İçişleri Bakan Yardımcılığı görevindeyken ülkede yasadışı kumar makineleri bulunduran dükkân sahiplerini "rüşvet karşılığında koruduğu" öne sürülen Canis, 2004'te siyaseti bırakarak memleketi Volos'ta avukatlık mesleğine dönmüştü. 12 yıl önce adı yolsuzluk olaylarına karışmasına rağmen yürütülen araştırma ve soruşturmalarda delilsizlik nedeniyle beraat eden Canis'in adı, son zamanlarda ortaya çıkan ve vergi beyannameleriyle banka hesaplarındaki meblağları örtüşmeyen 36 siyasetçinin yer aldığı listede de geçiyordu.
'ÜLKE OLARAK İNTİHARMI EDİYORUZ'
Atina Başsavcılığı'nın söz konusu 36 siyasetçinin banka hesaplarının açılacağını duyurulması üzerine, adı 12 yıl önceki skandallarla lekelenen Canis'in gerek ailesine, gerekse dostlarına son günlerde "Ben bir daha bu eziyeti çekemem. Artık dayanamıyorum" dediği öğrenildi. Canis'i yakınları "çok hassas ve baskılara dayanamayan bir kişi" olarak tanımladı. Nitekim Canis'in Volos'taki evinin bodrumunda kendisini kalın bir kablo ile asarak intihar yolunu seçtiği haberi geldi. Canis'i asılı vaziyette gören eşi Maria şok geçirirken, haber Volos sakinleri ve 2004'e kadar milletvekili olduğu sosyalist PASOK üzerinde bomba etkisi yarattı. Canis'in intiharı, adları yolsuzluklara, çeşitli skandal, rüşvet ve para kaçırma olaylarına karıştığı öne sürülen kişilerin isimlerinin, sorgulanmadan ve yargılanmadan önce açıklanıp açıklanmaması gerektiği yolundaki tartışmaları da tetikledi. TA NEA gazetesi, dünkü sayısında Leonidas Canis'in intihar etmesi; vergi kaçakçılarının sayıca artması ve giderek artan şiddet olaylarından yola çıkarak "Acaba ülke olarak intihar mı ediyoruz?" ifadesini manşetine taşıdı.