Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, "Türkiye Doğu Akdeniz'de bir yanda diplomasi ve işbirliği kanallarını açık tutarken diğer yandan da hem kendi haklarını hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını kararlılıkla korumaya devam edecektir" açıklamasını yaptı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Türkiye'nin deniz yetki alanlarına ilişkin Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'nın 25 Mart 2020 tarihinde yaptığı açıklama hakkında değerlendirmede bulundu. Aksoy yazılı açıklamasında, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'nın söz konusu açıklamasının talihsiz ve yanıltıcı bir açıklama olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:
YUNANİSTAN'IN BİR TAKIMADA DEVLETİYMİŞ GİBİ GÜNDEME GETİRDİĞİ DENİZ YETKİ ALANI İDDİALARI...
Doğu Akdeniz meselesinin özünde Yunan/Rum ikilisinin maksimalist deniz yetki alanı talepleri ve Kıbrıs Adası'nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türklerinin ve haklarının hem Yunanistan hem de AB tarafından yok sayılması yatmaktadır. Bu kapsamdaki iddiaları AB aracılığıyla ve bu kurum içinde yayınlanan haritalarla meşrulaştırma gayretlerinin hiçbir hukuki değeri yoktur. Deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında temel kural olan hakça ve adaletli sınırlandırma ilkesini göz ardı eden Yunanistan'ın bir takımada devletiymiş gibi gündeme getirdiği deniz yetki alanı iddiaları uluslararası hukuka aykırıdır. Bunun en çarpıcı örneği, evvelki açıklamalarımızda belirttiğimiz üzere Meis Adası'dır. Türkiye Doğu Akdeniz'de bir yanda diplomasi ve işbirliği kanallarını açık tutarken diğer yandan da hem kendi haklarını hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını kararlılıkla korumaya devam edecektir."
