Avrupa Birliği'nin (AB) dün itibariyle dönem başkanlığı koltuğu İsveç'ten altı aylığına İspanya'ya geçerken, Türkiye'nin de AB sürecinde yeni bir döneme giriliyor. Türkiye'nin AB sürecine tam destek veren İspanya, tam üyelik müzakerelerinin hızla devam edeceği mesajını verdi.
İSPANYA BÜYÜK ŞANS
İspanya, dönem başkanlığı görevini, Lizbon Anlaşması sonrası AB Başkanlığını yürütmeye başlayan Herman von Rompuy'la eşgüdümlü yürütecek. AB dönem başkanlığının Ankara'nın AB sürecine tam destek veren İspanya'ya geçmesi Türkiye açısından büyük bir şans olarak görülüyor. İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Moratinos önceliklerini açıkladığı basın toplantısında, Türkiye ile bir kaç başlıkta daha müzakereleri açmayı planladıklarını belirterek, müzakerelerin istikrarlı bir şekilde yürütülmesi gereğinin altını çizdi. İspanya, uygarlıklar arası diyalog için Türkiye'yi vazgeçilmez gördüğünü belirtiyor.
ANKARA 4 BAŞLIK İÇİN ÇALIŞACAK
Türkiye ile aynı zamanda, 2005 tarihinde müzakerelere başlayan Hırvatistan'ın teknik süreci bu yıl bitirmesi beklenirken, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde açabileceği başlık sayısı siyasi engeller nedeniyle 4 başlık ile sınırlı olacak. AB'nin son dönem başkanı olan İsveç zamanında, Ankara AB ile sadece "çevre" müzakerelerini başlatmıştı. Rekabet, gıda güvenliği, kamu alımları ve sosyal politikalar başlıklarının açılabilmesi için hükümetin ek yasal düzenlemeleri yapması gerekiyor. Bu başlıklardan rekabet politikasının açılmasının diğer başlıklara göre, daha kolay olduğu ve bu fasılda müzakerelerin hızla başlayabileceği ifade ediliyor.
İKİ ÇIKIŞ YOLU
Ankara ile limanlar sorununu bahane eden Kıbrıslı Rumların Aralık'ta 6 müzakere başlığını daha bloke edeceğini açıklaması üzerine AB'de buzdolabına konan fasılların sayısı 18'e ulaştı. Ankara'nın süreci ilerletmek için önünde iki çıkış yolu var: İlki, Kuzey Kıbrıs'ta Nisan'daki başkanlık seçimlerin öncesinde Kıbrıs barış müzakerelerinde çözüme ulaşılması. İkinci yol ise Ankara'nın hava ve deniz limanlarını bir an önce Güney Kıbrıs'a açması olarak açıklanıyor.