EGELİ SABAH'ın Sabah Kahvesi söyleşilerinin bu haftaki konuğu Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan oldu. Egeli Sabah'ı Uşak'ta konuk eden Erdoğan, görevde olduğu 3.5 yılda gerçekleştirdiği projeleri ve Uşak'ın geleceğiyle ilgili hedeflerini anlattı. Başkan Erdoğan, bir dönem daha göreve aday olup olmayacağı konusuna net bir yanıt vermedi.
Karun hazinesinin bulunması heyecanlandırdı mı?
Böyle kıymetli bir unsuru kaybetmek Uşak için kötü bir şeydi. Koruyamamak bizi çok üzmüştü. Daha sonra "Acaba bu Hazine burada sergilenmezse" kaygısı vardı. Sağolsun eski Valimiz Kayhan Kavas'ın iyi takip ettiği bir Arkeoloji Müzesi projemiz vardı. Bu proje hızlı bir şekilde devam ediyor. Öyle tahmin ediyorum ki, bu da en geç 2 yıl içinde tamamlanacak ve Karun Hazineleri de burada sergilenecek.
Hazine kesin burada sergilenecek mi?
Evet. Bakan Bey'in de (Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay) de bu yönde bir açıklama var. "Müze bitesiye kadar biz bunu Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergileyeceğiz" dedi. Arkeoloji Müzesi biter bitmez hazine buraya taşınacak.
"CESARET EDEMEDİK"
Görev süreci içinde hayalini kurduğunuz ancak yapamadığınız bir proje var mı?
Var. Örneğin, kenti bir boydan bir boya bağlayan bir tramvay projemiz vardı. Ama buna güçlü bir meclis desteğine ihtiyaç var. Çünkü yüksek bir borçlanma gerektiriyor. Buna cesaret edemedik. Proje kaldı. İlk dönemimde termal konusuna çok çalışmıştım ancak bir netice alamamıştım, bu dönem bu neticeyi alacağız. İlk dönem kenti algıladık, altyapıyı çözdük. Sonraki beş yılda görevde olmasak da kenti anlamayı sürdürdük, kentten kopamadık. Şimdi bu eksiklikleri kapatıp, buraya kadar getirdik. Mesela ilk dönemimde hiç eski eser restore edemeden görevimi tamamlamıştım, bu bir mimar olarak bana çok dokunmuştu. Yapı da o dönem buna müsait değildi. Şimdi 9'a yakın tarihi binayı satın aldık. Bunların iki tanesini kadın sığınma evine çevirdik, bir tanesini İslamoğlu Kültür Merkezi yaptık, bir tanesini halı atölyeli haline getirdik. Bizim kültürümüzde halı çok önemli bir yerdedir.
VATANDAŞLIK GÖREVİ
Yeniden aday olmayı düşünüyor musunuz?
Bu dönemi tamamladığımda 10 yıl belediye başkanı olarak hizmet etmiş biri olacağız. Hakkı Yağcı'dan sonra en uzun belediye başkanlığı yapan ikinci kişi olacağım. Belediye başkanlığını vatandaşlık görevi olarak görüyorum. Bir ödül yeri değil. Belediye başkanlığı ödülse, ben iki kez aldım; cezaysa da iki kez çektim. Üçüncü kez ben yapayım demiyorum. Yeniler yetişiyor.
Hedefleriniz için bir dönem daha yapmak gerekiyor mu?
Ben bu sene 2013'te canhıraş çalışacağım. 125 milyonluk bütçemizin yüzde 80'i yatırıma. Çünkü bütün anayollarımızı kendimiz açıyoruz. 2009'da açtığımız bölünmüş yol 14 kilometre. Bütün makinelerin tamamını satın aldık. Bizden önceki belediye başkanımız iyi bir asfalt şantiyesi kurmuş. Onun üzerine çok iyi bir ekip oluşturduk. O konuda çok iyiyiz. Ancak insan yaşadığı müddetce hizmet bitmeyecektir.
ÇÖP İŞİ NASIL ÇÖZÜLDÜ
Çöp sorunu çözüldü mü?
Büyük bir mesafe kat ettik. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun yaşadıklarını görünce, "Aziz Başkan sen bitmişsin" diyorum. Çünkü bir kez bu çöp yerini değiştirdiğiniz mi ortalık karışır. Çünkü götürmek istediğiniz yerdekiler bu kez, "Niye biz, niye burası" der. Çöp konusunda eğer bir kere bir yerde karara vardıysanız ölseniz bu yerden, bu kararınızdan vazgeçmeyeceksiniz. Biz de böyle bir süreç yaşadık. Çöp için bir köyü uygun bulduk. Köylüler dava açtı, biz kazandık. Sonra çöpü değerlendirmek için Dokuz Eylül Üniversitesi'nden çöpün dönüşümüyle ilgili bir araştırma yapmasını istedik. Üniversite bize çöp kompostlama yöntemiyle elektrik üretilebileceğini söyledi. Bunun için de ihaleye çıktık. Sonra bu tesiste çalışanların hepsinin o köyden olacağının da sözünü verdik. Köyün yollarını yaptık, köylü de davasından vazgeçti. Anlaştık ve projeyi tamamladık. Ocak ayının ilk haftası çöpümüz artık bu tesise gelecek ve dönüşüme girecek. Uşak'ın da çöple ilgili sorunu bitmiş olacak.
Mevcut çöplük ne olacak?
Buranın rehabilitasyonuna başladık. 2013'ün sonuna kadar piknik alanı olabilecek hale getirmek için uğraşıyoruz. Burasını çimlendirip, yeşillendiriyoruz. Bertaraf edilmesi gerekenleri de bertaraf ediyoruz. 2013 yılının sonunda eski çöplük alanı yem yeşil bir mesire alanına dönüşmüş olacak.
GEDİZ İÇİN TEHLİKE BELLİ...
Gediz Nehri'nin temizliği konusunda neler düşünüyorsunuz?
Uşak'ın Gediz Havzası ile bir işi yok. Ben arıtmalar konusunda çok detaylı bilgiye sahibim. Siz atığınızı eğer doğrudan suya bırakıyorsanız bunun bir ölçüsü, eğer toprağa bırakıyorsanız başka bir ölçüsü var, eğeri geri dönüştürüyorsanız da onun için de bir ölçü var. Örneğin tekstil organize sanayi bölgesinden çıkan arıtmanın suyu pembe renktedir. Bu suyu kim görürse görsün arıtma çalışmıyor der. Ama balık deneyi yapıldı ve balıklar yaşadı. Bunun sebebi tekstil boya maddesini geri dönüştürdüğünüzde pembe rengini alması. Şimdi yeni bir yasayla bu suların ozonlama tekniğiyle berrak olması isteniyor. Gediz için en büyük tehlike bana göre Kula. Çünkü Kula'da oldukça fazla deri işletmecisi var. Birçoğunun da arıtması yok.
Peki, Gediz'in temizlenmesi için ne yapılmalı?
Bana göre ortak bilinç seviyesinin yükselmesi gerekiyor. Bunun sağlanabilmesi için de bilinçlendirme yapmamız lazım. Taa ki artık bu bilinçlendirmeye ihtiyacımız kalmayana kadar. Bizi yıkan bazı şark kurnazlıkları. Avrupa'da eşit değer anlayışı var. Herkes kamu malını koruyor ve zarar vereni şikayet ediyor. Almanya'nın bir eyaletinin ulaşım bakanı gece geç saatte kırmızı ışıkta geçti diye görevinden istifa etti. Bu pek Türkiye'de rastlanan bir şey değil. Devlet norm yani kural koyandır. Norm koyamazsanız kargaşa olur. Biz bu bilinci içselleştiremiyoruz. Ne zaman bu toplum kahraman aramaktan vazgeçerse bir toplum olur, millet olur. Şimdi biz kurtarıcı arayan bir toplumuz. Kışın nehrin debisi yükseliyor. Bu altı ayda bu kirliliği temizliyor. Eğer bu olmasaydı felaket olurdu.
ŞEHİRDE OTOPARK SORUNU YOK AMA...
Uşak'ın otopark problemi var mı?
Otopark sorunumuz yok, otoparka gitme sorunumuz var. Uşak'ta kimse dolmuşa binmiyor. Uşak'ta iki kişiye bir araç düşüyor. Yer gök arabayla doldu. Etrafta katlı otoparklarımız var, birinde kiracı "müşteri yok" diye yerini teslim etti. 100 bin liralık aracı olanlar 100 liralık otopark parasını vermeyi çok görüyor. Toplu taşımada bir reforma gidiyoruz. Kent kart sistemine geçeceğiz.
Başka öne çıkan hangi çalışmalarınız var?
Zihinsel engelli çocuklara bir okul yaptık. Milli Eğitime tahsis ettik. 90'a yakın çocuğumuz burada eğitim alıyor. Zihinsel engelli ve otistik çocukların atla tedavisi için de bir merkez kurduk. Daha açılışını yapmadık ama hizmet veriyoruz. İçinde 15 atımız var. Özellikle otistik çocuklar atlarla inanılmaz bir bağ kuruyor. Burada psikologlarımızın yanında at antrenörlerimiz var. Üniversiteyle de bir protokol yaptık. Biniş kulübü kuruldu. Buna üye olanlara bir kart vereceğiz, buraya gelip ücret ödemeden at binebilecekler. Kent içinde mini bir hayvanat bahçesi kuruyoruz. Önümüzdeki aylarda açılışını yapacağız.
Kent içi toplu ulaşımda neler yapmayı planlıyorsunuz?
Kapsamlı bir entegre sistem üzerinde çalışıyoruz. Buna göre tüm dolmuşlar otobüse dönüşecek. Vatandaşlarımız kartlı binişe geçecek. Bir otobüsten başka otobüse binerken yüzde 50-60 indirim elde edecek. Böylece de dolaşım sistemi kurarak vatandaş şehir merkezine arabasıyla değil, konforlu otobüslerle gelecek.
UŞAKSPOR İÇİN DESTEK YETKİMİZ MAALESEF SINIRLI
Uşakspor'un durumu ne olacak?
Çok büyük bir sorunumuz bu. Uşak'ta spora para harcayacak zenginlikte kişiler maalesef yok. Bu yüzden belediyelerin sırtına kalıyor. Yeni yasayla yıllık 60 bin lira kadar destek verebiliriz. Şimdi gerekli parayı nerden bulmamız gerekiyor; kayıt dışından. Şu anda Uşak Belediyesi'nin standartlara uygun 4 suni çim sahası var. Sporda alt yapıya ağırlık verdik. 25'e yakın basketbol sahası yaptık. 4 tenis kortu yaptık. Yürüyüş için 3 tartan pist yaptık. 100'e yakın yere spor
BİZİM BAŞKENTİMİZ İZMİR
İzmir'in EXPO adaylığı konusunda neler söyleyeceksiniz?
Bizim başkentimiz İzmir. Uşaklı herkesin mutlaka İzmir ile arasında organik bir bağ var. Başta ulaşım, sağlık ve eğitim konularında Uşaklıların ilk tercihi hep İzmir'dir. İzmir'deki bir iyileşmeden en fazla faydalanacak kent de Uşaktır. Ancak ben dışarıdan bakan biri olarak İzmir'dekilerin EXPO için yeterli bir enerji harcanmadığını görüyorum. EXPO için istenen o yüksek enerjiyi yakalayamamış gibi görünmüyor. İzmir'in de Uşak gibi statükoyu koruma alışkanlığı var. İzmir değişimi çok isteyen bir kent değil. Uşak'taki kargaşanın daha fazlası İzmir'de var.