Aliağa-Menderes arasındaki raylı sistem, İzmir'de toplu ulaşımı da bambaşka bir boyuta taşıdı. 80 kilometrelik hat, adeta can damarı gibi aramıza girdi, kente hayat verdi. Yakında Torbalı'ya, ardından da Selçuk'a ve Bergama'ya kadar uzanacak. Türkiye'de başka örneği olmayan İZBAN trenleri, sadece sabah ve akşam değil, günün neredeyse her saatinde doluyor. Konforlu, en önemlisi de kesintisiz ve programlı yolculuk yapan İzmirliler'in beklentisi, seferlerin daha da sıklaştırılması. İstanbul Marmaray için Güney Kore'den alınan 10 tren setinin de eklenmesiyle sefer aralığı aşağıya çekilmişti. Önümüzdeki günlerde yeni trenler gelecek, filo eksikliği böylece ortadan kalkacak. Daha hızlı seferlerin önündeki bir diğer engel olan hemzemin geçitler de bir bir aşıldı. Yeni tren setleri ve geçit sorunu olmayan hatta, ilk günlere göre daha sık sefer yapılıyor. Ancak hedeflendiği gibi 5-7 dakikada sefer gerçekleştirilebilmesi ise pek mümkün gözükmüyor. Çünkü şehirlerarası yolcu ve yük trenleri bunu imkansız hale getiriyor. Eğer diğer seferlere son verilirse, şu anki haliyle Türkiye'de eşi olmayan İZBAN,
'metro standartlarında banliyö' unvanına kavuşup belki de dünyada örnek gösterilecek. Çözüm zor değil... Kuzeyde Menemen, güneyde de Torbalı istasyonları, daha önce denendiği gibi aktarma garı haline getirilip, şehirlerarası seferler burada başlar ve son bulursa sorun ortadan kalkacak. İZBAN'ı Büyükşehir'le birlikte işleten TCDD'ye bu yönde talep gittiğini biliyorum. İZBAN'ın hayata geçmesinde büyük emeği ve katkısı bulunan Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırım'ın bu engeli de ortadan kaldıracağına eminim. İşe, okula gidişte ve eve dönüşte binecek yer kalmayan İZBAN trenlerine sefer ayarı çekilirse, İzmir'e büyük bir iyilik yapılmış olur...