ERG'nin hazırladığı Eğitim İzleme Raporu'nun üçüncüsü, Sabancı Üniversitesi İletişim Merkezi'nde ERG Direktörü Prof. Dr. Üstün Ergüder, ERG Koordinatör Yardımcısı Batuhan Aydagül ve ERG Yürütme Kurulu Üyesi, Aydın Doğan Vakfı Genel Müdürü Candan Fetvacı'nın düzenlediği basın toplantısıyla açıklandı.
Prof. Dr. Ergüder, toplantıda yaptığı konuşmada, ERG'nin 2003 yılından bu yana eğitimdeki gelişmeleri izlediğini, ''geçmişte öğretim programlarının yenilenmesi, kız çocuklarının okullaşması, din ve eğitim, eğitimde haklar'' konularında projeler yaptığını söyledi.
ERG'nin 2008 yılından bu yana eğitimi bir bütün olarak ele aldığını, Türkiye'de hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığının yürüttüğü çalışmaları izlediğini anlatan Ergüder, bunlara ilişkin Eğitim İzleme Raporu hazırladıklarını belirtti.
Bu raporların amacının eğitimde ortaya çıkan değişim ve gelişmeleri, bu değişimlere yol açan politikaları değerlendirmek, daha görünür kılmak ve kamuoyunun eğitim politikaları hakkında bilgi kaynaklarını genişletmek olduğunu ifade eden Ergüder, ''Böylelikle daha akılcı, katılımcı politika süreçlerinin ortaya çıkmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Eğitim yalnızca Milli Eğitim Bakanlığının ve hükümetlerin sorunu değil, hepimizin sorunu. Sivil toplumun bu sürece yapıcı bir şekilde katılması gerektiğine inanıyoruz'' dedi.
EĞİTİM İZLEME RAPORU
Toplantıda daha sonra ERG Koordinatör Yardımcısı Batuhan Aydagül tarafından ''Eğitim İzleme Raporu'' açıklandı.
Rapor hazırlanırken, Milli Eğitim Bakanlığının paylaştığı verilere ek olarak, TÜİK tarafından yapılan araştırmalarda toplanan verilerden de yararlanıldı.
Raporun hazırlığı aşamasında birçok farklı süreç işletildi. ERG'nin yıl boyunca sürdürdüğü izleme ve öneriler sunma etkinlikleri raporun temelini oluşturuyor. TÜİK verileri kullanılarak regresyon analizi gerçekleştirildi, sahada gençlerle görüşmeler yapıldı, uzman kurumlar ve sivil toplum kuruluşlarının katıldığı değerlendirme ve danışma toplantıları düzenlendi.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİME KATILIM
Hazırlanan rapora göre, okul öncesi eğitime katılan öğrenci sayısı hızla artıyor. 2009-2010 eğitim-öğretim yılında 175 bin çocuk daha okul öncesi eğitime katılmıştır. 48-72 ay yaş grubunda okullulaşma oranı 2008-2009 eğitim-öğretim yılında yüzde 33 iken, 2009-2010'da bu oran bu yüzde 39'a yükseldi.
48-72 ay yaş grubunda okullulaşma oranı yüzde 30'un altında olan yalnızca 6 il kaldı. Bu illerden biri, en fazla çocuk sayısına sahip olan İstanbul. İller arası eşitsizlikler de sürüyor. İstanbul'da bu yaş grubunda her dört çocuktan biri okulluyken, Trabzon'da bu sayı her dört çocuktan üçe kadar çıkıyor.
Okul öncesi eğitime katılımda öncelik verilen 60-72 ay yaş grubunda hızlı gelişme sürüyor. Ülke genelinde 5 yaşındaki her 5 çocuktan 3'ü 2009-2010 eğitim-öğretim yılında okullu oldu.
İLKÖĞRETİME KATILIM
İlköğretimde net okullulaşma oranı 2008-2009 eğitim-öğretim yılında yüzde 96,5 iken, 2009-2010'da yüzde 98,2'ye çıktı. Ancak 110 bini kız 190 bin çocuk, ilköğretim çağında olmalarına rağmen okula kayıtlı değil.
İlköğretimde kayıt oranları artarken, devamsızlık oranları da artıyor. 2008-2009'da ilköğretim öğrencilerinin yüzde 3,2'si 20 günden fazla devamsızlık yaparken, 2009-2010'da bu oran yüzde 4,3'e çıktı. 20 günden fazla devamsızlık yapanların oranları, Muş'ta yüzde 11,3, Şanlıurfa'da yüzde 13,2, Ağrı'da yüzde 14,4.
ORTAÖĞRETİM ÇAĞINDAKİ GENÇLİK
Türkiye'de 15-19 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 26'sı, kızların yüzde 50'si ne okuyor, ne de çalışıyor. 2008 Hanehalkı İşgücü Anketi verilerine göre, 15-19 yaş arasında olup, kentte yaşayan kızların yüzde 58'i, kırsalda yaşayan kızların yüzde 30'u ortaöğretime devam ediyor.
Babası okur-yazar olmayan genç kızların yüzde 17'si ortaöğretime katılırken, yükseköğretim mezunu olanların oranı yüzde 94'e ulaşıyor. En fazla bir kardeşi olan kızların yüzde 66'sı ortaöğretime, dört veya daha fazla kardeşi olan kızların ise yüzde 21'i liseye gidiyor.
2008-2009 eğitim öğretim yılında yüzde 58,5 olan ortaöğretimde net okullulaşma oranı, 2009-2010'da yüzde 65'e yükseldi. Ancak ortaöğretimde de devamsızlık oranları artıyor. Genel ortaöğretimde 20 günden fazla devamsızlık yapan öğrencilerin oranı 2008-2009'da yüzde 1,1 iken , 2009-2010'da yüzde 4'e kadar yükseldi. Bu oran, Kuzeydoğu Anadolu'da yüzde 5,6, Güneydoğu Anadolu'da yüzde 7,1'e kadar yükseliyor. Doğu Marmara'da 14-17 yaş arasındaki gençlerin yüzde 78'i bir liseye kayıtlıyken, bu oran Güneydoğu Anadolu'da yüzde 44'e düşüyor.
2008-2009 eğitim-öğretim yılında resmi liselere giden öğrencilerden 360 binden fazla genç okulu terk etti. Okulu terk oranı, kızlarda yüzde 7,3 erkeklerde yüzde 14,8.
2008-2009'da okulu terk oranı, akademik seçici liselerde (Anadolu liseleri) yüzde 0,3, genel liselerde yüzde 8,7, mesleki ve teknik liselerde yüzde 18,2 olarak gerçekleşti.
ÖĞRETMENLER VE ÖĞRENME ORTAMLARI
Rapora göre, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, genel ortaöğretimde 18, mesleki ve teknik ortaöğretimde 17. Bu sayı Britanya'da 12, Norveç'te 10, İspanya'da 8.
Öğretmenlerin mesleki statüye göre dağılımı, bölgeler arasında farklılık gösteriyor. Ege Bölgesi'nde görevli öğretmenlerin yüzde 87'si kadroluyken, bu oran Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yüzde 70'e, Doğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 64'e düşüyor.
Derslik başına düşen öğrenci sayısı, genel ortaöğretimde 31, mesleki ve teknik ortaöğretimde 36.
Genel ortaöğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısındaki iller arasında eşitsizlik olduğu görülüyor. Çanakkale'de genel ortaöğretimde derslik başına 21 öğrenci düşerken, Diyarbakır'da 52, Batman'da 63 öğrenci düşüyor.