- Hem iyi bir kariyer yapıp hem de iyi bir koca olmayı nasıl başardınız?
- M.K: Gördüğüm anda vuruldum Belkıs'a. Benim hobim, karım. Bir ciğer severim, bir de karımı. Bir elmanın iki yarısı gibiler benim için. Karım bu şekilde çalışarak mutlu olduğumu biliyor, buna kendini alıştırdı. Ben de işimden duyduğum mutluluğu karımla paylaşıyorum.
- Münci Hoca'nın en sevdiğiniz özelliği?
- B.K: Çok romantiktir. Çok hassastır. Sesi çok güzeldir. İlk evlendiğimizde bana şarkılar söylerdi. İtalyanca bilmez ama romantik İtalyanca şarkılar söylerdi.
- Her hastanın iyileşme süreci aynı mı?
- M.K: Çocuk hastalarımın iyileşme süreci, anne ve babalarının birbirlerine davranışlarıyla doğrudan ilişkili. Bazen aileler bu stresi kaldıramıyor ve boşanmalar olabiliyor. Çocuk bundan kötü etkileniyor ve maalesef iyileşme süresi uzuyor. İlk 10 bin ameliyatımda her zaman küçük de olsa bir korku yaşardım ama şimdi ameliyata girerken en küçük bir tedirginlik duymuyorum. Eğitim, tecrübe ve pozitif yaklaşım bir hekimin hastasını iyileştirmesi için önemli unsurlar.
- Kadere inanıyor musunuz?
- M.K: O kadar çok inanıyorum ki kadere, kitap yazacağım. İnsanın vakti gelmediyse gitmiyor. Bir dışişleri bakanının torununu bana getirmişlerdi. Dört gün hastanede böbrek tümörü diye tedavi etmişler. Meğer apandisti patlamış, biz açtık, her tarafa yapışmış falan. Nasıl olsa ölecek diye kapattık. Bir hafta sonra çocuk iyileşti, eve gitti. Öyle şeyler yaşadım ki, bunların hepsini yazacağım.