Son zamanlarda kendimi sürekli aynı blog'u takip ederken, sabah akşam güncellenmiş mi diye bakarken buluyorum. Ama takılmamak ne mümkün! Purple Diary blog'unun (www.purple-diary.com) sahibi, ünlü moda dergisi
Purple Fashion'ın kurucularından Fransız Olivier Zahm. Ne zaman girsem adam başka bir şehirde, başka bir partide, başka güzel insanlarla, sürekli bir 'dolce vita' kıvamında. 'Cannes'a giderken' diyor mesela başlıkta. Altındaki fotoğrafta özel jete binerken görüyoruz Olivier'ı. Fransız Rivierası'nda demirledikleri tekneden Akdeniz'in mavi sularına atlıyorlar. Teknedeki konuklardan biri de Josh Hartnett. 'Güzel yaşıyor' denir ya, işinin de icabıyla adam aynen onu yapıyor; Allah razı olsun, okurlarından da hiçbir anı esirgemiyor. Kadınlar, Olivier için sürekli bir soyunma halindeler. Blog'daki erotizm zaman zaman pornografinin sınırlarını zorlayabiliyor. Ben, dediğim gibi adamın Moskova'daki Chanel defilesinden sonra çıktığı şehir turu karelerine bakmayı, Cannes partilerinde kim, kiminle, ne yapıyor, görmeyi seviyorum. Birçok arkadaşım, Zahm'ın estetiğine hayran; fotoğraflarına dakikalarca bakasınız geliyor. Bazıları, hayatını gözler önüne sermesinden hoşlanıyor. Öyle ya da böyle, son zamanlarda çevremdeki herkes BBG evi izlermişcesine Zahm'ın 'muhteşem hayatı'nı takip ediyor.
KEŞKE OKAN BAYÜLGEN DE BÖYLE YAŞASA!
Müzik yazarı Mehmet Tez mesela, Purple Diary'nin sıkı takipçilerinden. "Takip ediyorum çünkü," diyor, "Müzisyen, yazar, DJ ve oyuncuların Paris'te hangi acayip şık ortamlara gittiğine, hangi şarapları içip hangi top modellerle takıldıklarına denk gelebiliyorsunuz." Güzel kızların etkisi de olmuş elbette. Bir de derginin editörü Olivier Zahm'ın "Pardon, bir fotoğraf çekinebilir miyiz?" hadisesini sanata dönüştürdüğünü düşünüyor Tez. Ve ekliyor, "Yine de bu alanda Reha Erus üstaddan öğreneceği çok şey var!" Bir diğer Purple Diary takipçisi ise Kaan Sezyum. Blog'unda 'Purple Diary gibi blog yapmanın inceliklerini' de anlatan Sezyum'a göre "
Purple zaten acayip bir dergi. Olivier Zahm da zaten acayip bir adam. Azıcık da tip olarak Okan Bayülgen'i andırıyor," diyor Sezyum: "Keşke bizde de Okan Bayülgen böyle ortamlara girebilse. Yani sonuçta kendim için de istemiyorum. Bir bakıyorsunuz Olivier'nin hemen yanındaki sandalyede Milla Jovovich 'yiyişiyor'... Yani akmasa da damlar kafası. Arkadaşın böyleyse, ortamın harika olur diyerek ve ağzımın suyu aka aka izliyorum, takip ediyorum. Kate Moss'un nasıl evlerde takıldığını öğreniyorum da ne oluyor? Mutlu oluyorum. Hayatın anlamı bu değil mi zaten? O yüzden imkânım varsa her ay düzenli olarak
Purple dergisini çalıştığım işyerlerine aldırıp, çalıp eve getiririm. Onun dışında da blog'unu takip ediyorum."