- Şimdiye kadar birçok markayla işbirliği yaptınız. Laduree için makaron, Piper Heidsieck için ayakkabı şeklinde şampanya kadehi, son işlerinizden aklıma gelenler. Markaların sizden beklentisi ne?
- Bence Louboutin'in DNA'sına ve benim özgür ruhuma geliyorlar. Neticede feminen ve bir o kadar da eğlenceli bir marka Louboutin. Zevk için geliyorlar.
- Bazı markalar daha ucuz markalarla beraber işler yapıyor. Mesela Jimmy Choo, H&M için koleksiyon hazırladı. Siz düşünür müydünüz?
- Hiç sanmıyorum. Bir sürü markayı geri çevirdiğim oluyor. Tasarladığım şeyi, daha düşük bir kaliteye üretmek benim için can sıkıcı. Güzel görünüyor ama ucuz, kötü yapılmış şeyler; bunu yapamam ben... Bir de başka markalara ayakkabı veya çanta yapam. Çünkü bunu ben zaten yapıyorum. Yeni şeyler denerken heyecanlanıyorum ben.
H&M BANA DA GELDİ, GERİ ÇEVİRDİM
- Ne tür markaları geri çevirdiniz mesela?
- H&M'i reddettim. Ünlü bir marka, bütün hazır giyim koleksiyonunu bana vermek istedi; mutlulukla reddettim. Telefon, saat gibi şeyleri de reddediyorum.
- Ama Barbie'ye hayır diyemediniz.
- Evet. Barbie'ye karşı koyamazdım. Çok büyük bir ikon Barbie. Düşünün, Andy Warhol bile portresini yapmış Barbie'nin. Bu arada açıklık getirmek istediğim bir konu var. Barbie'nin bacaklarını yeniden tasarlamam, Amerika'da hayli sorun oldu.
- Şu 'kalın bilek' probleminden bahsediyorsunuz.
- Evet ama ben iddia edildiği gibi 'Barbie kalın bilekli,' demedim hiçbir zaman. Bir ayakkabı tasarımcısı olarak, daha ince bilekleri olsa daha güzel görünür diye düşündüm. Çünkü Barbie'nin bilekleri düzdür.
- Evet, Barbie'nin bilekleri yoktur, doğru. Christian Louboutin'in Barbie'si nasıl bir bebek oldu peki?
- Kafa şekli Nefertiti'ninki gibi; harika bir yapısı var. Ama gözlerini kocaman yapmadım. Göz kapakları hafif düşük; uykulu gibi. Biraz daha kadın gibi görünüyor; daha olgun bir bebek oldu. Kadınsı görünen genç kızları beğenirim ben, Barbie de öyle oldu. Saçları kızıl.