Doğrusu, kulaklarımla duymasam inanmazdım... Bir erkek okur çıktı ve "Kapağı neden pembe yaptınız, otobüste rahat okuyamıyoruz. Biz erkekleri düşünmemişsiniz," dedi. Üstelik tek şikâyet eden de o değilmiş. Yalnız değilsiniz yani pembeden rahatsız olan erkek okurlar... Özellikle üniversitelerdeki erkek öğrenciler çok şikâyetçiymiş. Pembe kapaklı bir kitapla görülmek istemedikleri için otobüs ve vapurda kitabı okumaya çekindiklerini, gazeteye sararak okumaya çalıştıklarını dile getiriyorlarmış. Aranızdan "Okusunlar da nasıl okurlarsa okusunlar," diyenler vardır benim gibi eminim. Çünkü son yıllarda toplu taşıma araçlarında kitap, gazete, dergi okuyan görmek o kadar azaldı ki... Vapura, otobüse binen turistler, "Dakikalarca karşılarındakine ya da etrafa bakıp duruyorlar, hiç sıkılmaz mı bu Türkler?" diye düşünüyordur herhalde. Oysa yurtdışında metroda, otobüste, kafede sürekli elinde kitap olan birileri vardır. Konumuz kitap okuma alışkanlığımızın ne kadar azaldığı değil aslında. Bu duruma alıştık ama hiç ilgisi de yok değil. Sanki toplu taşıma araçlarında herkesin elinde bir kitap varmış gibi erkek okurların, sokaktayken pembe kapaklı bir romanı okumaktan utandıklarını söylemeleri, gerçekten kafa karıştırıcı bir durum. "Bunda bir yanlışlık olmalı,'' diyorsunuz, ama nerede? Kitabı sırf kapağını sevdiği için önce eşine alıp, o bir gecede bitirince hemen kendisi de okuyan erkek okurlar da tanıdım... Romanda anlatılan aşktan, Mevlana ve Şems'in ilişkisinden o kadar etkilenmişlerdi ki kapaktan rahatsızlık duymak akıllarına bile gelmemişti. Ama onlar azınlıkta kalıyor demek ki... Konumuz moda da değil ama ne olur biraz renklenseler, renkli giyinmeye başlasalar Türk erkekleri de... Gri, siyah takım elbiseler, tişörtler, pantolonlar yerine biraz daha ışıklı renkler seçseler... Renklerin gizemli dünyasıyla ilgilenenler bilir, yeşil gibi 'kalp çakrası' rengidir pembe de... Sevginin rengidir. O yüzden kalp kırıklığı yaşayanlara, kendini yalnız hissedenlere pembe ve yeşil giymeleri önerilir. Adı
Aşk olan, aşkı anlatan bir kitap için de hiç fena bir seçim değildi aslında pembe kapak... Ebru Bilun Akyıldız'ın çektiği kalp şeklindeki yaprak da çok uymuştu. Fakat işte pek çok erkek okurdan tepki aldı. Belki de dünyada ilk kez rastlanılan bu şaşırtıcı durum karşısında yazar Elif Şafak "Kıralım pembe korkumuzu," dese de kitap, kül rengi (gri) yeni bir kapak ve yazarla yapılan söyleşilerden oluşan ilave bölümlerle raflardaki yerini aldı. Artık rahatsız olduğunu bahane edip, okumayan erkekler için bir neden kalmadı, ona göre... Peki, siz ne düşünüyorsunuz? Okuduğunuz kitabın kapağının rengi midir sizi çeken, yoksa içinde anlatılanlar mı? Kapağının renginden rahatsız olup dışarıda okumaktan çekinir misiniz?