Dört günlük Şeker Bayramı tatilini fırsat bilip tatile çıkmak istiyor ama nereye gideceğinize bir türlü karar veremiyorsanız Ege ve Akdeniz'in iç içe geçtiği, Türkiye'nin en bol oksijenli yeri olan Datça yarımadasına ne dersiniz? Bir yeryüzü cennetini andıran Datça'da masmavi sulara her daldığınızda tüm dertlerinizi unutuyor, gece gökyüzünde parlayan yıldızları seyrederken "İyi ki gelmişim," diyorsunuz. Her sabah uyandığınızda yeniden doğmuş gibi hissediyorsunuz. Sezonun muhtemel son tatilini sabahlara kadar eğlenerek değil de 'kafa dinleyerek' geçirmek istiyorsanız, Datça doğru bir seçim olacaktır. Belki de yaz boyunca bitiremediğiniz o kitabı sonunda bitirebilir, çocuklarınızla doğal güzellikler içinde kaliteli zaman geçirebilir, sevgilinizle aşkınızı tazeleyebilirsiniz... Datça'da her yaşa ve bütçeye göre alternatifler var. Üstelik Datça'ya gitmenin şimdi tam zamanı. Çünkü hava hâlâ sıcak, deniz suyu ılık. Denize sıfır balık restoranlarında lezzetli mezelerin tadına rakı eşliğinde bakabilir, Ege ve Akdeniz'in birleşme noktasına karşı günbatımında kokteylinizi yudumlayabilir, "Öldük de cennete mi geldik?" dedirten koylarında hayallere dalabilirsiniz. İster beş yıldızlı resortlarında, ister deniz kenarındaki şirin pansiyonlarında kalın. Datça'ya gelen herkes memnun ayrılıyor...
EGE İLE AKDENİZ'İN BULUŞMA NOKTASI
Datça'da gece kulüpleri, sabaha kadar eğlence yok. Datça'ya gelenler dinlenmek, bol bol yüzmek ve doğayla iç içe olmak için geliyor. Dalaman Havalimanı'na kara yoluyla iki saat uzaklıkta olan Datça oldukça geniş bir arazi üzerine kurulu. Bir ucundan diğer ucuna gitmek de yaklaşık iki saat sürüyor.
Eski Datça,
Liman,
Selimiye,
Reşadiye,
Hayıtbükü ve en uç noktası olan
Knidos, gezebileceğiniz en popüler bölgeleri. Akdeniz'in Ege ile birleştiği nokta olan Knidos, Datça'da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Tapınak kalıntılarının ve eski harabelerin olduğu Knidos'ta harabeleri gezmek için 8 TL ödemeniz gerekiyor. Knidos'un harabeleri dışında öne çıkan başka bir özelliği ise muhteşem manzarası. Özellikle günbatımında lüks yatlar buradaki iskeleye yanaşıyor ve günbatımını bir kadeh şarap eşliğinde burada karşılıyor. Tam tepede bir de balık restoranı var.
Knidos Restaurant'ın konukları arasında cemiyet hayatından da pek çok isim var. Datça'ya yolunuz düşerse bir akşam mutlaka burada balık ziyafeti yapın derim. Lezzetli balık ve mezelere muhteşem manzara eşlik edince yemek uzadıkça uzuyor. Saat 20.00'de gelenler, gece yarısına kadar oturuyor. Istakoz gibi deniz böceklerini seviyorsanız karavida ısmarlayabilirsiniz. Kilosu 100 TL.
ORGANİK YA DA NOSTALJİK TATİL
Datça'da organik tatil yapma olanağınız da var. Zeytinyağı fabrikası ve satış mağazası da olan
Olive Farm'ın otel kısmı da açıldı. Otel odaları apart evlerden oluşuyor. Burası denize uzak, zeytin ağaçlarının içinde bir yer. Sabah, kahvaltı öncesi zeytin ağaçları arasında yürüyüşe çıkabilirsiniz.
Mehmet Ali Ağa Konağı da Datça'nın en ilgi çekici otellerinden. Burası 200 yıllık eski bir konak. Konak odası dışında taş odaları da var.
Bördübet de Datça'nın en güzel otellerinden biri. Otel odalarının hepsi dere kenarında ve muhteşem bir manzarası var. Daha ucuza konaklamak için alternatifler de var. "Denize yakınlık benim için önemli değil," diyorsanız Eski Datça'daki
Eski Datça Evleri'nde konaklayabilirsiniz. Selimiye'deki ünlü Sardunya Restaurant'ın deniz kenarındaki otel kısmı da oldukça iyi bir alternatif. Buraların konaklama fiyatları kişi başı 60-70 TL'den başlıyor.
MUTLAKA MAVİ TUR...
Datça'nın masmavi denizi ve koylarını ziyaret etmek için dünyanın öbür ucundan gelenler bile var. Belde, tekne ile mavi tura çıkan Tom Hanks, Bill Gates, Prens Charles gibi isimlerin de uğrak yeri olmuş durumda. Bencik, Arap Mezarlığı, Akvaryum, Sarı Liman, Domuz İni tekneyle gidebileceğiniz koylardan sadece birkaçı. Özellikle sessizlik arıyorsanız Akvaryum tam size göre. Hayıtbükü, Palamutbükü gibi yerlerden günübirlik tekne turlarına katılabilirsiniz. Sabah 09.30'da limandan ayrılan tekneler 18.00'e kadar günde dört-beş farklı koy geziyor. Katılım ücreti genelde yemek dahil 35 TL oluyor.
TAŞ KONAKLAR
Eski Datça olarak geçen bölge, Arnavut kaldırımları ve taş konaklarıyla ön plana çıkıyor. Buranın nam salmasında şair Can Yücel'in de katkısını göz ardı etmemek lazım. Köyün hemen girişindeki
Kayra Çay Bahçesi'nde Can Yücel'e özel bir köşe ayrılmış. Fotoğrafları, şiirleri ve son içtiği Evin marka şarap ve kadehi de bir camekânın arkasında sergileniyor. Köyde yürürken burnunuza havuçlu kek kokusu gelirse şaşırmayın. Emekli öğretmen olan Mine Teyze günde birkaç kez torunu
Nil adına açtığı kafede kek pişiriyor. Hemen kafenin karşısındaki
Ede Cafe ise imambayıldıdan körili sebzeli tavuğa kadar farklı lezzetler tadabileceğiniz bir mekân. Ev yapımı likörler içmek içinse
Antik Kafe'ye uğrayabilirsiniz.
KIZ KUMU HAYAL KIRIKLIĞI
Datça ve Marmaris'i anlatan kitaplarda mutlaka
Kız Kumu'nun fotoğrafları yer alır. Denizin ortasında, neredeyse iki koyu birleştirene kadar uzanan ve derinliği diz boyunu geçmeyen kum birikintisi gerçekten de sizi cezbediyor. Ama buraya gidince gerek 'uyanık' geçinen gürültücü esnaf, gerek turistlerden ne koparsak kârdır mantığı ile hareket eden tur rehberleri, gerekse çığlık çığlığa eğlenen İngiliz turistler, keyfinizin kaçmasına neden oluyor. Denizin ortasında yürürken anın keyfini çıkarmak istiyorsunuz. Ama kalabalık canınızı sıkıyor ve geri dönmek durumunda kalıyorsunuz.
KEKİK BALI VE YAŞ BADEM
Datça'da da üç 'b' ön plana çıkıyor: Bal, badem ve balık. Bölgede o kadar fazla badem yetişiyor ki, hemen her yemekte badem kullanılıyor. Bademli incir tatlısını yiyebileceğiniz en iyi adres, Reşadiye'deki Mehmet Ali Ağa Konağı. Bal içinse istikametiniz
Bayır Köyü olmalı. Aslında bal da tıpkı badem gibi her köşe başında satılıyor ama Datça'nın en iyi restoranları, en iyi kahvaltı mekânları ve lüks otelleri bile balı Bayır Köyü'nden alıyor. Çam balı en popüleri. Ama bulabilirseniz üçüncü hasat kekik balı alın. Bunun için doğru zaman eylül ve ekim aylarıymış, yani şimdi tam sırası.
NEFES AÇIN YA DA ATA BİNİN
Datça'da alternatif tatil seçenekleriniz de var. "Bütün gün doğa-deniz beni sıktı," derseniz ki, Datça'da bu biraz imkânsız,
Horse Country Club'da ata binebilirsiniz. Hiç binmeyenler için bile eğitimli ve uysal atlar var. Günde farklı saatlerde üçdört kez patikada atla safari turları düzenleniyor. Fiyatı 45 TL. "Binicilik de bana göre değil. Ben tatilde gevşemek, yenilenmek ve yaşamımı gözden geçirmek istiyorum," diyorsanız da Eski Datça'daki yoga ve ayurverda eğitimleri veren
Yağhana Pansiyon tam size göre. Seda Kervanoğlu'nun işlettiği pansiyonda haftalık yoga eğitimleri veriliyor. Burası bir nevi inziva evi.
MODERN KÖYLÜLER
Datça'da dikkatimizi çeken bir özellik de köylerdeki kahveler oluyor. Buradaki köyler, Anadolu'da görmeye alışık olduklarımızdan çok farklı. Köylerin girişindeki çay bahçelerinde genellikle kadınlar ve erkekler birlikte tavla oynuyor. Hatta bira, rakı gibi alkollü içecekler de servis ediliyor. Ama burada racon bira değil de narpuz, papatya, karabaş gibi Datça doğal çaylarından içip tavla oynamak. Çayların fiyatları her kahvede aynı: 50 kuruş.
KONAKLAMAK İÇİN...
Dünyanın en güzel koyları arasında sayılan
Bencik Koyu'ndaki
Select Maris Resort, özellikle çocuklu ailelerin en çok tercih ettikleri yer. Bir yamacın tepesine kurulu olan otelde denize, teleferiği andıran yatay asansörlerle iniyorsunuz. Otelin Genel Müdürü Dieter Schenk tam bir Datça âşığı. Yarımadanın hak ettiği değeri bulamamasından yakınıyor. Otelde birden çok plaj var. Otelin ana restoranının önündeki aile plajı olan ve çocukların ağırlıkta olduğu Oasis, onun tam karşısında şezlonga yatmış güneşlenirken açık denizi ve Yunan Adası Simi'yi izleyebileceğiniz, gürültüden uzak olan Silent Beach, su sporları tutkunları için Activity Beach, en çok tercih edilenler. Otelde ayrıca, Nu Beach, yani çıplaklar plajı var. Çırılçıplak güneşlenip, denize girmek isteyenler burada takılıyor. Çocukların en çok rağbet gösterdikleri yerlerden biri ise hemen resortun karşısındaki Tavşan Adası. Tüm diğer plajlara otelin iskelesinden shuttle botlar kalkıyor.
DENİZE SIFIR RAKI-BALIK KEYFİ
Balık için denize sıfır pek çok seçeneğiniz var. Ama en meşhur balık lokantası Mustafa Koç'tan Kaya Çilingiroğlu ve Derin Mermerci'ye kadar pek çok kişinin tercih ettiği
Sardunya. Selimiye'deki 30 yıllık bu lokantanın geniş bir müşteri kitlesi var. Mönüde balık güveç gibi pek çok spesiyal var ama Sardunya, kalamarıyla nam salmış. Izgarası da tavası da birbirinden lezzetli. Buraya hem tekneyle hem de kara yolu ile ulaşım mümkün. Daha şık bir ortamda yemek içinse
Culinarium'a gidebilirsiniz. Datça'nın sosyetik müdavimleri burayı mesken tutmuş durumda. Kabak çiçeğine sarılı karidesi müthiş. Terasından tüm yat limanını izleyebilirsiniz. Yemek yemeye vakti olmayanlar içki içmek için bile olsa mutlaka uğruyor. Hayıtbükü'ndeki
Ogun's Place ve
Ortam da lezzetli yemekler yiyebileceğiniz diğer alternatifler. Ovabükü'ndeki
Hoppala ise özellikle tavada küçük balık sevenler için ideal.
YAPMADAN DÖNMEYİN
- 'Datça' denilince akla bal, badem ve balık gelir. Cumartesi günü kurulan
Datça Pazarı'nda yaş badem bulma şansınız var. Balı ise Marmaris yolu üzerindeki
Bayır Köyü'nden alabilirsiniz.
- Eski Datça'daki
Datça Sofrası'nda yapılan bademli köfte müthiş.
- Oturun bir çay bahçesinde, tercihen Eski Datça'daki
Kayra Çay Bahçesi, narpuz, karabaş, kekik çaylarından birini için. - Cumartesi günü kurulan Datça Pazarı'nda satılan
betçe ekmeği de denemeye değer.
- Datça'ya gelip de mavi tura çıkmadan dönmek olmaz. Özellikle
Bencik Koyu büyüleyici...
- Datça'da kalamar denilince akla hemen
Sardunya Restaurant geliyor. Siz karayolu ile de olsa mutlaka burada denize nazır balıkçı böreğinin, tuzda sinaritin keyfini çıkarın.
- Zeytinyağları ile ünlü
Olive Farm'dan kara incir, fesleğen ya da kekik sirkesi alabilirsiniz.
-
Zekeriya Sofrası'nda ev yemeklerinin tadına bakabilirsiniz. Bir tür su muhallebisini andıran pelize tatlısının tadına bakın.
- Gece eğlencesi için Liman'daki
Meyhane'ye gidebilirsiniz. Burası Datça'nın ilk meyhanesi. Dekorasyon salaş, ortam samimi... "Fasıl beni bozar, tım tıs, tım tıs, disko müzik isterim," diyorsanız tek alternatifiniz yine Liman'daki
Gallus Disko.
- Liman içindeki
Badem Büfe, hamsi tava, salata ve fırında helva yiyebileceğiniz ufacık bir dükkân. Yanında da isteğe göre rakı ya da bira...
- Datça'ya gelip de
katamaran sörfünü denememek olmaz. Uyarmadı demeyin, çok kolay değil. Ama denge kurmak, normal sörften biraz daha basit gibi.
- Yakaköy'deki
Yaka Mengen'de yemek sonrası tarçınlı parfe ve incir tatlısı için mutlaka yer bırakın.
- Liman'daki
Emek Restaurant'ta damat tatlısının tadına bakın. Şerbetli ve çok lezzetli...
-
Simi, hemen Datça'nın karşısında kalıyor. Yanınızda pasaportunuz varsa mutlaka gidin derim. Dağın yamacına kurulan şehir manastırlarıyla meşhur.