Nasıl bir hazırlık süreci yaşadınız? Neden ünlü olmayan isimleri tercih ettiniz?
- Bu özellikle yapılmış bir tercihti. Seyirciler izlediği zaman özdeşleşmesini istemiyorduk kimseyle. Tanınmış yüzler olması gerçekliğin önünde bir engel. O yüzden 'no-name' genç adamları kullandık. Burada İstanbul'da iki ay eğitim aldılar.
- Nasıl bir eğitim bu?
- Erkekler bilir bu söylediğimi, acemi eğitimi gibi bir eğitim aldılar. Sabah beşte kalktılar, spor yaptılar, ellerinde tüfekleriyle koştular, emekli askerler tarafından komando gibi eğitildiler. Şınav çektiler, mekik çektiler, her şeyi yaptılar.
- Bunu nerede yaptılar?
- İstanbul'da Halkalı'da koğuş gibi bir yer kiralandı, orada. Akşam saat sekizde yattılar. Duş almaları bile askerdeki gibiydi, bir asker ne kadar duş alabiliyorsa o kadar aldılar. On gün duş alamadılar. Böyle bir süreçten geçtiler. Bu yüzden film gerçek gibi oldu. Hepsi askerliğini yeniden yaşadı, ciddi eğitildiler. Yemeklerine kadar düşünün. Onları o havaya sokmak gerekiyordu. Sıcak yatağından çıkıp, eline tüfek alıp asker numarası yapan adamla, bir ay koğuşta yatıp gelen adam arasında çok fark var. Çıplak gözle de, seyirci olarak da iki oyuncu arasındaki farkı anlarsınız. Onların ruh olarak hazırlanması bence çok etkili oldu. Oyuncular da bunu söylüyor zaten. Tüfek tutmayı bilmeleri gerekiyordu, o psikolojide olmaları gerekiyordu. Çünkü askerlik yapmayan bir sürü çocuk vardı aralarında.
- Böyle bir filmden sonra askerlik yapacaklar için pek de iyi bir psikoloji olmamış bence.
- Zaten askerliklerini yaptılar gibi. Despot bir durum yoktu. Dağ çok zordu. Ama 2365 metre. Vücutsal anlamda değişimlerden başlayın da, oradaki hava şartlarının insanı soktuğu durum bile değişiyor. Hava o kadar değişkendi ki çok zorlandık. Aşağısı bulut, yukarısı bulut, biz arada bir yerlerde kalmıştık. Bu kadar uzun sürmesinin nedeni bizim doğayla savaşmamızdı. Havaya göre sahneleri çektik.
- Neden gölge PKK tercih ettiniz, onlar hiç görünmüyorlar film boyunca?
- Daha çok yönetmen tercihi bunlar. Gölge olarak kullanılması herkesin yorumuna açık bir durum. Kafanızdakini filme sormalısınız, bunun cevabını film verir. Buna filmi yazan olarak cevap vermek doğru değil.