-
Bahçeli'nin kurultay konuşmasında bir değişim göremedim ben. Ders çıkarabilen bir parti söylemi yoktu.
- Temel ilkeler itibariyle, düşünce sistemi ve bakış açısı itibariyle değil ama gelişen olaylar karşısında, toplumun bir çatışmaya gitmemesini isteyen, çözümü parlamentoda, millet iradesinde arayan, demokrasiye müdahaleleri kabul etmeyen bir siyasal düşüncenin geçmişinden çok önemli dersler çıkardığını düşünüyorum. Arka planda kimlerin olduğunu görmek önemli.
- Önemli ama bir tuzak sendromu da oluşturuyor. MHP genel başkan aday adayı Ahmet R.
Yılmaz'ın taraftarlarının geldiğini sanıp galeyana geldi insanlar kongre toplantısında. Oysa gelenler kongre üyeleriymiş.
- Normal, AKP kongrelerinde de gördük. Mesela sayın genel başkanımızın üzerinde bir divan vardı bizim kongrede ama AKP kongresinde Tayyip Erdoğan'ın konuştuğu platform o iradenin üstündeydi. Bunlara bakmak lazım aslında. Nasıl bir tek adamcı, baskıcı bir yönetim olduğunu platform gösteriyordu.
- Esas lider partisi MHP değil midir? Türkeş değil midir sonuçta hâlâ MHP'nin esas lideri?
- Liderliğin göz ardı edilmesi mümkün mü? Tayyip Erdoğan'ın tekçi yönetim anlayışını görüyorsunuz. Sağlık politikasında bile; "Ben bunu böyle yapmıyorum," diyebiliyor. MHP'nin demokrasiyle olan sınavı geçmişten beri perçinleşmiştir. Olanları sosyal gelişmelere göre değerlendirmek lazım. O kongrede zenginlik vardı; Anadolu'nun bütün renkleri vardı.