- Cem Karaca ile sağlam bir arkadaşlığınız var. O ne zaman girdi hayatınıza?
- Ben onunla 1969'dan beri tanışıyordum, ünlü falan değildim, Ankara'da kardeşimin gece kulübü var, oraya gelirdi Cem. Benim kendimi göstermek zorunda olduğum karşılıksız aşkımı tanırdı ve kızardı o yıllarda ona.
- Kim çok merak ediyorum âşık olduğunuz kişi, Barış Manço muydu yoksa?
- Yok değil, söylemem. Turnelere falan çıktık Cem'le ben ünlü olduktan sonra. 1979'da Cem Karaca'yla ardından Zülfü Livaneli'yle altışar aylık turneler yaptım Almanya'ya. Darbe olacağını bidiği için, Cem bana 'Türkiye'ye dönme,' dedi. O ve Melike Demirağ dönmediler Almanya'dan, ben döndüm. 'Bana bir şey olmaz' diye düşündüm. Cem Karaca turneyi orada organize eden kadınla birlikte olmuştu, onun eski kocası kıskançlık yapıp, Türkiye'ye bizi şikâyet etmiş. Cem dönmediği için benim başım yandı.
- Ne diye şikâyet ediyor bu eski koca?
- 1 Mayıs 1979'da, Almanya başbakanının da katıldığı bir yürüyüşteki fotoğraflarımızı alıp, 'Bunlar Türkiye aleyhine propaganda yapıyorlar,' diyerek şikâyet etmiş. Oysa Cem'in bir elinde megafon diğer elinde alışveriş torbası var, o kadar ayaküstü uğramışız yürüyüşe. Bu fotoğraf yüzünden, Türkiye'de olduğum halde yurda dönüş çağrısı aldım. Selimiye'de başsavcı Süleyman Takkeci'nin karşısına çıktım. Tutuksuz yargılanmaya başladım. Sonra evime geldiler, 10 tane silahlı adam evi aradı.
- O dönem, savcıya ifade verdiğiniz için sizi eleştiren, bugünkü tabiriyle 'satıcı' diyen arkadaşlarınız da oldu sanırım...
- Cem benim canım arkadaşım, ondan asla öyle bir hareket olmadı. Hatta ben Cem'i bir ay boyunca ülkeye dönmesi için ikna etmeye çalmıştım. Çünkü biz legal sanatçılarız, örgüt üyesi değiliz ki. Cem de öyle. Fakat başkaları, Almanya'da, meydanlarda hakkımda kâğıt dağıttıklarını görmüş, kâğıtta hakkımda teslim oldu, teslimiyetçi, diye yazmışlar. Ne yapacaktım? Dağa mı çıkacaktım? Ben memur çocuğuyum 'İfade ver,' deniyorsa, ifademi veririm. Bu takdir edileceğine, teslim oldum diye kendileri kaçak olduğu için bana çok kızdılar. Çok ayıp bir şey ve bunu yakınlarım yaptı.
- Yüzleştiniz mi sonra o kişilerle?
- Yok, ne yüzleşeyim? Böyle bir şey nasıl söylenir ama kimlerin yaptığını biliyorum. Ayıp ettiler. Sonra 20 yıl yasaklandım TRT tarafından. Bu konuda hâlâ kırgınım.
- Uzun süre uğraştınız ama mahkemelerle...
- İki buçuk yıl sürdü mahkemem. 1991 yılında Kürtçe şarkı söyleyerek ilk Kürtçe şarkı söyleyen kişi oldum. İlk açılımı yapan bendim aslında, Kürtçe okuyarak.