- Kendi kıymetinizin farkında mı değildiniz bu zamana kadar?
- Ben hâlâ kıymetli olduğumu zannetmiyorum. Ben kendimi değersiz görüyorum belki de. Siz çok 'çarpışık' düşünceler diyebilirsiniz ama içimde yaşattığım bu. Ama genel olarak kendimi sevmiyorum, kendimi seversem bu kadar başarılı olamam, tüm sihir orada. Kendimi sevsem ve beğensem yapabileceğim şey orada sınırlı kalır. Kendimi sevmemeyi de seviyorum aslında.
- Bu büyük değişimin başrol oyuncularından biri 'aşk' mı? Aşk için yapılır mı böyle bir şey?
- İlk defa aşk için yapılmadı. Hayatımda hep aşk için yaşadım ama bu kez aşk için yapılmadı. Belki de artık doydum her şeye.
- Eski eşiniz için zayıfladığınız söyleniyor...
- Yoo, o bana belki 'Aferin, helal olsun,' desin diyedir, diğerleri gibi beni takdir etsin diyedir ama ayrıcalıklı olarak sadece onun için diye bir durum yok. Evliyken yapabilseydim keşke... Yapmadım, modum öyle değildi o zaman. O zamanlar 'Oturayım, bir çikolatadan beş paket yiyeyim, oturan boğa olayım' modundaydım. Ama bir gün önce yaptığınız şeyi beğenmeyebiliyorsunuz. Sadece güzel bir kadın olmayı istedim ya... Çok beğenilen bir kadın olmak istedim. 'Zerrin Özer çok iyi sanatçı ama sadece sesi var,' deniyordu, Zerrin Özer çok güzel olmalı diye düşündüm. Bu için raconu bu. Şimdi her şeyi mesleğime göre yapıyorum. 'Ben geyşayım,' diyorum, üçdört gün arka arkaya haber oluyorum.
- 'Gündemde kalmanın yolunu buldum,' diyorsunuz yani...
- Aslında o kadar rutin ve komik ki, şöhret ve gündemde kalabilmek. Benim çok hoşuma gidiyor ve komik buluyorum, eğleniyorum. Her hafta bir yerde görüyorum kendimi ve bu beni mutlu ediyor. Eski derin düşünceler yok artık, sığım. Yarını bugün gibi yaşıyorum.