- Son yıllarda 'Yaz Şarkıları, 'Yaz Albümleri' diye bir şey çıktı ortaya. Sizce böyle bir şey var mı? - Yaz şarkısı, kış şarkısı diye bir şey olmaz. Hüzünlü ya da sonbahar temalı bir şarkı yapmışsındır, yazın onu kimse dinlemez diye, eylüle bekletirsin. Ama oturup da yaz geliyor diye özel şarkı tasarlamak, en hafif deyimiyle tüccarlık. Bir şey satmak istiyorsanız haklısınız ama bu sonuçta müzik, böyle yapmamak gerek. Müziği kollamadıkları için bunu yapıyorlar. - Geçen yaz özellikle bir sürü şarkıcı albüm çıkartmıştı. Ve siz çoğunu eleştirmiştiniz. Ajda Pekkan başta olmak üzere... - Ajda Pekkan'ın Resim şarkısı kötüydü, işportanın tepe noktasıydı. Bu tür şarkıcılar bazen yeniden gündeme gelebilmek için piyasaya hakim olan soundu denerler. Fakat öyle yaptıklarında bile, müziğe kendilerinden bir şey katmaları gerekir. Ajda Pekkan, o şarkının altına bir şeyler katmalıydı. Ben çok şaşırıyorum Çağlar. Ortada ne melodinin altını çizecek bir altyapı vardı, ne yenilikçi bir şey. Pekkan gibi birinin de bunu yapması ya da yaptırması lazım. Diyebilir ki; 'ben Serdar Ortaç mıyım?' Nazan Öncel niye stüdyoya girip kendi eliyle düzenleme yaptığında, altyapı bakımından çok zengin bir şarkı çıkıyor? Çünkü kadın müziğin peşinde, öbürleri değil. - Peki, Ajda Pekkan'ın bunu tercih etme sebebi nedir? - Satış kaygısı, yeni nesle ulaşayım kaygısı ve bütün bunların hepsinin doğurduğu daha çok para kazanma kaygısı. Bunu sadece Pekkan olarak söylemiyorum, bütün bir dünya olarak paranın esiri olduk. Dolayısıyla bir dolu insani duygudan vazgeçtik. Müzik dünyasında da aynı, daha çok para kazanmanın yolu yordamı neyse, daha basit müzik, daha bayağı sözler, onu yapıyorlar. Kısa vadede büyük başarı gibi gözüküyor. Üç konser bağlayacakken 13 konser bağladı, beş ekstraya gidecekken 15 ekstraya gitti. Yarın bir gün Ajda Pekkan o muhteşem diskografisini incelediğimizde, 'tuhaf bir kırılma var,' denecek. Aslında Aynen Öyle ile başlayan bir kırılma. Yapınca, sizin artılarınızdan bayağı bir götüreceğini hesaba katmak gerekiyor.