Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AHMET ÖRS

Alman mutfağı birasız olmaz

Etin ön planda olduğu, ağır soslarla servis edilen Alman mutfağının en bilinen lezzetleri sıcak lahana turşusu sauerkraut, sosis, çeşit çeşit ekmek ve tabii ki bira

Değişik kaynaklara göre, Almanya'da yaşayan Türklerin sayısı 1 milyon 600 bin ile 2 milyon 500 arasında değişiyor. Doğru rakam hangisi olursa olsun, Türklerin Almanya'da yaşayan en kalabalık azınlık grubunu oluşturdukları gerçeğini değiştirmiyor. Buna rağmen, Almanya'nın mutfağı hakkındaki bilgilerimiz çok yetersiz. Geçen ay Alman mutfağını, Alman bira ve şaraplarını tanıtmak üzere Alman Büyükelçilik rezidansının bahçesinde bir yemek düzenlendi. İstanbul Mövenpick Oteli'nin Alman başaşçısı Maximilian Thomae, önemli bölümü Almanya'dan getirtilen malzemelerle görkemli bir büfe hazırlamıştı. Önyargılara kulak verecek olursanız, bu ülkenin başlıca yemeklerinin bir tür sıcak lahana turşusu olan sauerkraut, sosis, ekmek ve biradan ibaret olduğunu düşünebilirsiniz. Aslında bir ölçüde doğru bu saptama. Ama haklarını yemeyelim, Almanlar ekşi lahana yemeğinin düzinelerce çeşidini geliştirmişler. Ekmek çeşitleri ise ekmeğe düşkünlüğüyle övünen biz Türkleri kıskandıracak kadar zengin ve lezzetli. Yüzlerce, hatta efsaneye göre binden fazla çeşidi olduğu söylenen sosisler ve ondan daha da fazla çeşidi olan biraları da cabası. Sauerkraut'un hazırlanışı çok basit. Lahana ince ince doğranıyor, tuzlanıyor ve fermente olması için bekletiliyor. Ama bu sadece temel tarif. Bunun dışında ekşi lahananın buharda pişirilmişi, kızartılmışı ya da elma, ananas veya patates ile karıştırılmışı da var. Pişirmeden önce yıkanıp suyu süzüldüğünde ise bambaşka bir lezzet kazanıyor. Sosislere gelince; sanıldığı gibi tüm sosisler domuz etinden yapılmaz. Sığır, kuzu, tavşan, karaca, yabandomuzu, hatta kan, ciğer, beyin ve dilden de sosis üretilir Almanya'da. Genellikle adlarına bakarak neden yapıldıklarını anlamak ise kolay değildir. Örneğin 'leberkaas' ciğer peyniri anlamına gelir. Ancak tava ekmeğini andıran ve kalın dilimler halinde kesilerek yenen bu sosisin içinde ne ciğer vardır ne de peynir. Almanya'da siyah, beyaz, buğday, tam buğday, yarma buğday, çavdar, arpa, Frenk kimyonlu, haşhaş tohumlu, yumurtalı, patatesli, ekşi hamurlu, tatlı hamurlu, çimlendirilmiş buğdaylısı, özetle ekmeğin her türlüsü yapılıyor. Sabah kahvaltısında sıcak sıcak yenen yuvarlak sandviç ekmeği 'brötchen'lerin ise tadına doyulmuyor.

KIRMIZI ŞARAP ÜRETİMİ ARTIYOR
Biranın da apayrı bir kültürü var Almanya'da. Esmer, light, dinlendirilmiş esmer bira 'bock', pilsner, dinlendirilmiş 'lager', buğday birası 'weissbier', düşük alkollü malt birası 'malzbier', Ekim Bira Bayramı'nda özel olarak yapılan 'marzenbier' en önemli bira çeşitleri. Şarap yapmasını da Almanlar Romalılardan öğrenmiş. Nitekim özellikle Ren Nehri'nin güneyinde kalan, bir zamanlar Romalıların işgal ettikleri kesim bugün de Almanya'nın başlıca şarap bölgeleri. Mosel ve Ren nehirlerinin çevresinde yetişen en önemli beyaz üzüm çeşidi Riesling. Bir zamanlar dünyanın en iyi şarapları olarak ünlenen Alman Rieslingleri, kırmızı şarapların moda olmasıyla eskisi kadar rağbet görmüyor. Son yıllarda Rieslingler kadar başarılı olmasa da kırmızı şarap üretimi giderek artıyor. Bugün en fazla patates tüketilen ülkelerden biri olan Almanya'ya bu bitki ancak 18. yüzyılın ikinci yarısında girebilmiş. Bugün Alman mutfağında patatesin sayısız yemeği yapılıyor. Haşlanmışı, püresi, fırınlanmışı, kızartması, suflesi, salatası, yahnisi, çorbası, mantısı, krepi, hatta ekmeği bile var. Almanlar etin ön planda olduğu, ağır soslarla servis edilen bir mutfağa sahip. En yağlı mutfaklardan sayılıyor. Etler, balıklar, makarnalar, hatta sebzeler yanında soslarla sunuluyor. Çorbaları ise baklagiller, tahıllar ve sebzelerle zenginleştirip, tek başına yendiğinde bile doyurucu, besleyici yemeklere dönüştürmüş Almanlar. Hafif sebzelere, zeytinyağlılara alışkın Türkler domuz eti kullanıldığı endişesiyle ve ağır soslu yemeklere ısınamadıkları için yarım yüzyıldır Alman yemeklerine uzak duruyorlar. Almanlar Türklere kendi yemeklerini sevdiremediler ama Türkler mutfağımızı ve malzemelerimizi Almanlara öğretmeyi başardılar. Bugün bamyadan patlıcana, kabaktan sarımsağa kadar pek çok malzemeyi Almanlar Türklerden öğrendi. Almanya'da hamburgerlerin pabucunu dama atan ve her köşe başında karşınıza çıkan Türk döneri de cabası. Yeniköy'deki ziyafette Münih'in ünlü Augustiner fıçı birası standı önündeki kuyruk gece boyunca hemen hiç azalmadı. Buna dayanarak, Türklerin en iyi tanıdıkları Alman ürününün bira olduğu sonucuna varmak ya da Almanlarla Türklerin ortak beğenilerinin birada buluştuğunu söyleyebilmek mümkün...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA