İnan Temelkuran'ın 'Bornova Bornova' filmiyle bu yıl Antalya Altın Portakal Uluslararası Film Festivali'nde 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülünü kazanan Öner Erkan '7 Kocalı Hürmüz' ile de izleyici karşısında. Hürmüz'ün Trakyalı kocası Hallaç Rüstem'i oynayan Erkan, bundan beş yıl önce tiyatro sahnesinde yine 'Yedi Kocalı Hürmüz' için sahneye çıkmış ama dekor olarak...
'7 Kocalı Hürmüz'ü daha önce izlediniz mi?
Ayten Gökçer'in oynadığı 'Yedi Kocalı Hürmüz'ü hatırlıyorum ama oyunun tamamını izlememiştim. Bundan beş yıl önce Şehir Tiyatrosu'nda Oya Başar'ın Hürmüz'ü oynadığı oyunda ben de vardım ama bir rolüm yoktu. O zaman dekordaydım. Oyunun önemli bir parçasıydı o dekor... Aradan beş yıl geçti ve şimdi filminde oynamak kısmet oldu. Ezel Hoca'nın, 'Karagöz Hacivat Neden Öldürüldü' filminde de rol almıştım. Bana direkt Hallaç Rüstem rolü geldi. Farklı roller arasından seçilmedi.
TRAKYA ŞİVESİ ÇALIŞTIM
Filmde oyuncular için özel çalışmalar gerçekleştirildi mi?
Evet. Çetin Sarıkartal bu filmde oyuncu koçluğu yaptı. İki-üç hafta boyunca biraraya gelerek oynayacağımız rollerin nasıl yürüdüğü, nasıl konuştuğu, nasıl davrandığıyla ilgili hepimiz birbirimize şahit olarak çalıştık. Hem aynı havayı teneffüs ettik hem de oyunların nerelere kadar gidebileceğini görmekten dolayı çekim sırasında bir rahatlık hissettik tabii ki. Aşağı yukarı herkes sete çıktığında kimin neler yapacağını ve yapması gerektiğini gördü.
Hallaç Rüstem nasıl bir adam?
Hürmüz'ün Trakyalı olan kocası. Role hazırlanırken dört-beş günlüğüne bir Keşan yolculuğu yaptım. Trakya şivesi, kulağımın çok yatkın olduğu bir şiveydi ama küçük nüansları var. Öncesinde elimde kayıt cihazıyla Keşan'a gidip o havayı teneffüs etmek, insanlar neler konuşuyorlar ve nasıl konuşuyorlar diye dinleyip çalışmalar yapmak, set döneminde tabii ki işime çok yaradı.
Hürmüz'ün hangi kocası daha eğlenceli?
Bu filmindeki karakterleri birbirinden ayırmak çok zor. Hepsi o kadar renkli, güzel ve eğlenceli ki... Herkes çok keyifli çalıştı ve bu da yüksek performans getirdi. Haluk Bilginer'in rolü çok komik. Cengiz Küçükayvaz'a çok güldüm. Erkan Can'ın oynadığı karakter de eğlenceli. Sarp Apak ve Memet Ali Alabora da çok iyiydi filmde. Sette çok eğlendik biz, umarım seyirci de izlerken eğleniyordur. Ayrıca tabii ki erkek egemen görünen bir toplumda kadın dünyasının gücü hakkında da önemli ipuçları veren bir film.
Oynadığınız her rolde gülümseten tavrınız bilinçli bir hamle mi?
Böyle bir sempati uyandırabiliyorsam eğer insanlarda, ne mutlu bana. Ama aslında 'Bornova Bornova'da mizahi olmayan bir karakter oynuyorum. Türkiye'de ne yazık ki oyuncuları yaftalama durumu var. Herkesin ne oynayabileceği belirlenmiş. Bize okulda her şeyi oynayabilmeyi öğrettiler.
PARA BİLE VERİRİM
'Bornova Bornova', karşınıza nasıl çıktı?
İnan Temelkuran'ın ilk filmi 'Made in Eurpoe'ta da birlikte çalışmıştık. Sanırım ikinci filmi için de bana güvendi. İki yıl önce senaryosu geldi, geçen mayıs ayında da filmi çekmeye başladık. Filmin anlattığı şey her bakımdan oyuncuyu tahrik ediyor. O yüzden ben bu filmi gerçekten istedim. Yani üstüne para verip oynayabileceğim bir işti.
Sizi çeken ne oldu bu filmde?
İlk aşamada filmin derdi ve Hakan karakteri. Bu iki faktör beni çok cezbetti. Sert ve kara bir gençlik filmi bu. Bu şekilde bir gençlik filminin Türk Sineması'nda çok örneği olduğunu sanmıyorum. '12 Eylül 1980'den sonra gençlik ne durumda, neye özeniyor, neye saygı duyuyor, nelere tutunmak zorunda kalıyor?' sorularının cevabını veren bir film. 1980'den sonra cebinizde kalan birkaç tane kimliğiniz var ve memlekette bazı şeyler yerine oturmadığından hangisine sahip olmanız gerektiğine karar veremiyorsunuz. İnsanlar da mecburen bir şeylere tutunmak zorunda kalıyor tabii. Filmdeki Hakan da, tam bu noktada mahalledeki psikopat abilerini örnek almak zorunda kalan bir adam.