'FASONCU TÜRKİYE' KİMLİĞİ SONA ERECEK
Moda dünyasında, koreografi denilince ilk akla gelen isimlerden biri olan Öner Evez, geçtiğimiz hafta gerçekleşen İstanbul Fashion Week çerçevesinde düzenlenen yedi defilenin koreografisine imza attı. 20 yıldır hem defileleri organize eden, hem de defilelerin koreografilerini hazırlayan Evez'le; modayı, defileleri ve podyumu konuştuk...
Kaç yıldır moda dünyasının içinde çalışıyorsunuz?
Henüz çocukken, mahalledeki kızları toplar, onları giydirir, sıraya sokar, sokak boyunca yürütürdüm. 1983 yılında saç modelliği yapmaya başladım. Böylece moda dünyasına girdim. Ama kısa sürede, işin organizasyon kısmını daha çok sevdiğimi fark ettim. 1990 yılında moda sektörüne İzmir'de yaptığım işlerle adım attım ve 1994 yılında İstanbul'da bir ofis açarak ulusal bazda tanınır oldum. 2000 yılı itibariyle dünya çapında organizasyonlara imza atmaya başlayarak farkımı ortaya koydum.
HÂLÂ FASON YAPIYORUZ
Sizce Türkiye moda konusunda ne durumda?
Tasarıma ve markalaşmaya daha yeni yeni yönelmeye başladık. Biz hâlâ kaliteli fason diken bir ülkeyiz! İyi tekstil yapıyoruz ama henüz tasarım ve markalaşma konusunda yeterince iyi durumda değiliz. Artık o tarafa yönelmemiz lazım!
İstanbul Fashion Week'te kaç defilenin koreografisine imza attınız?
Hakan Yıldırım, Hakan Yıldırım for Koton, Giovane Gentile, Müge Ersin, Özlem Kaya, Gül Ağış, Günseli Turkay defilelerini düzenledim. Yani toplamda yedi defile yapıyor.
Genel olarak Fashion Week'i nasıl yorumluyorsunuz? Beklendiği kadar ilgi gördü mü? İstenen amaçlara ulaşıldı mı?
Londra, Paris, Milano ve New York moda haftalarının ardından tekstil ülkesi olan ülkemizin sonunda bir moda haftasına kavuşması; hem ülkem, hem de 20 yıldır içinde bulunduğum sektör adına son derece mutluluk verici. Görev alsam da almasam da sonuna kadar destek vereceğim bir organizasyon... Bu tür organizasyonlar en başta markaların ve tasarımcıların rekabet ortamını artırdığı için sektör için son derece önemli. Ayrıca sektör bir anda hareket kazanıyor. Bu sektördeki herkesin para kazanmasını sağlıyor. Ayrıca organizasyon büyüdükçe, İstanbul'un moda şehirleri arasında isminin anılması sağlanacak. Türkiye de 'fasoncu ülke' kimliğinden sıyrılıp, moda ülkesi haline dönüşecek.
Defilelere hazırlanırken, nelerden esinlendiniz? Defileler arka arkaya olduğu için yeterince çok şeyden yararlanabildiniz mi?
Markanın ya da tasarımcının konseptini temel alarak organize ediyorum defileleri. Müziğe, mankenlere bu şekilde karar veriyorum. Defilelerin arka arkaya olması, sadece zaman açısından sıkıntı yarattı.
Sizce defileler ne kadar sürmeli?
Moda haftalarında defileler en fazla 15 dakika sürüyor çünkü izleyici profesyonel ve yüzlerce şov daha var. Milano Moda Haftası'nı açmak için aldığımız davette Evrim Timur defilesini 10 dakika yaptık mesela. Bireysel defilelerde de en fazla 20 dakika verirsiniz. Yarım saati bulunca izleyicinin dikkati dağılır.
Peki ya hazırlık esnasındaki aksilikler...
Podyumun kenarına döşenen kumaşa bile karışırım. Bir keresinde siyah kumaş kullanılarak döşenen podyumda altın rengi zımba kullanıldı diye 43 metrelik podyumdaki zımbaları tek tek keçeli kalemle siyaha boyattım! Ben nasıl titizleniyorsam herkes öyle olmalı. Bunlar hesap kitap işi, elinde de bir kronometre...
* EN SEKSİ SEÇİLDİLER
* DİZİLER NEREDE ÇEKİLİYOR?
* OCAK AYININ KAPAK GÜZELLERİ
* HANGİ ÜNLÜ NEREDE OTURUYOR?
* ÜNLÜLER HANGİ TAKIMI TUTUYOR?
* ÜNLÜLERİN BOYLARINI BİLİYOR MUSUNUZ?
* MAGAZİN TURU İÇİN TIKLAYINIZ
* ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ