Kabul edelim, bu ofis yaşamı hepimizi çok yoruyor. Bitmek bilmeyen toplantılar, okunması gereken raporlar, anlayışsız patronlar derken hepimizin pili bitiyor ve yorgunluk, hayatımızın bir parçası haline geliyor. Ancak bu yorgunluğu en aza indirmek ve daha fazla enerji kazanmak da mümkün. Ve bunun yolu, yaptığınız işe göre beslenmekten geçiyor.
Yaratıcılara:
Tasarımcı, reklamcı, yazar-çizer takımından bir mesleğe sahipseniz, beyninizin sürekli enerjik olması gerekir. Balık, avokado, mozzarella peyniri ve ceviz tüketmeniz, gün içinde kaybettiğiniz enerjiyi size geri kazandırır.
Analitik zekâlara:
Mühendislik, muhasebe, bankacılık gibi hesap-kitap işleriyle uğraşanlar; yeşil yapraklı sebzeler, soya fasulyesi ve lahanagiller ağırlıklı bir öğün tercih ettikleri takdirde, zekâ patlaması yaşayabilir.
Sporculara:
Hareketli bir mesleğe sahip olan spor eğitimcileri ve satış temsilcileri, seçimlerini; pilav, makarna, patates gibi karbonhidrat yönünden zengin olan besinlerden yana kullanabilir, halsizlik ve yorgunluk duygusunu minimuma indirebilir.
Oturanlara:
Danışman, şoför, gişe yetkilisi gibi görece daha az hareketli mesleklere sahip olanlar; çorba, zeytinyağlı sebze, salata ve yoğurt gibi düşük kalorili besinlere yönelerek, kilolarını kontrol edebilirler.