'Cuma'ya Kalsa' adlı sitcom'da başrolü Haluk Bilginer'le paylaşan İnci Türkay, canlandırdığı 'Şebnem' karakterini çok sevdiğini söyledi. Anne rollerini kendisine çok yakıştırdığını belirten Türkay, Hafta Sonu dergisine konuştu:
'Cuma'ya Kalsa' tam bir aile komedisi. Ama, bu sitcom Türk erkeğine gerçekten çok uygun. Çünkü 'Cuma' da karısına çok karışan bir tip. 'Cuma', doğru dürüst okumamış, eğitimi yok. Karısı 'Şebnem' yani ben ise, üniversite mezunuyum.
'CUMA' BİR HÖDÜK
'Cuma' bildiğiniz hödük aslında! Hayata düz mantık bakıyor, bebek gibi... Hiçbir konuda alengirli düşünemiyor. Çok saf. Sevimli ve enteresan bir adam. Onun mantığına göre kadın; çocuk doğurur, bulaşık yıkar, yemek yapar. Öyle değerlendiriyor.
Bu evlilik ancak bir dizinin gerçekliğinde yürüyen bir evlilik bence. Gerçek hayatta çok zor. Aralarında inanılmaz bir statü farkı var çünkü. Kadın, Boğaziçi mezunu, otoriter ve prensipli. Adamsa zıttı...
'Cuma'yı bazen gerçekten öldürmek istiyorum. Ama bütün öküzlüklerinin ve hödüklüklerinin yanında çok sempatik, karısına müthiş bağlı ve aşık; çocuklarına, evine son derece sevgiyle yaklaşıyor. Mesela, 'Cuma'nın en son yapacağı şey; başka bir kadına gözünün ucuyla bakmaktır.
Ekip olarak çekimlerde inanılmaz eğleniyoruz. Biz eğlenince seyirci de eğleniyor. 45 dakikalık bir sitcom'la, bir buçuk saatlik dizilerin karşısına dikilip onlarla mücadele ediyoruz. Bir buçuk saat dizi olur mu? Biz her 45 dakikada bir konu anlatıyoruz, başlıyor ve bitiyor. Öteki bitmek bilmiyor. Özeti, kendisi, tekrarı... Doğrusunu isterseniz biz Don Kişot'luk yaptık bu sit-com'la...
ŞEBNEM'İ ÇOK SEVDİM
Canlandırdığım 'Şebnem'i sevdim. Her zaman anne rollerini yakıştırırdım kendime. 'Şebnem' aslında kültürlü bir kadın. 'Cuma' ona "Otur evinin kadını ol, çalışma" demiş. İyi bir hayatları var. 'Cuma'yı da parmağının ucunda oynatıyor, onun canına okuyor.
Gerçek hayatta 'Cuma' gibi bir kocam olsaydı, ben de ev kadını olup, eve çekilebilirdim.
SETTE HALUK BİLGİNER'İ İZLEMEKTEN ROLÜ UNUTUYOR
Haluk Bilginer'le bu ilk buluşmamız... Kendisini dizilerde, tiyatro oyunlarında çok izledim. Ama bu kadar yakından, birebir izlemek ve onu tanımak büyük mutluluk. Onunla kamera önüne geçmek çok güzel. Çünkü enerjisi inanılmaz yüksek. Oyunculuktaki heyecanını hiç kaybetmiyor. O kadar güzel oynuyor ki, bazen onu izlemekten rolümü bile unutuyorum.
Aysun (Kayacı) ile de çok iyi paslaşıyoruz. Onunla bu sit-com'da tanıştık ve onu çok sevdim.
