Türkiye
dışında jean pantolon için 'kot' ifadesinin kullanıldığı başka yer var mıdır? Yoktur! Bu kelimeyi jean yerine dilimize kazandıran isim, Türkiye jean piyasasının ilk hakimi Kot Pantolonları... 1940'ların sonunda Avrupa'da gördüğü bir jean'i İstanbul'a getiren tüccar terzi Muhteşem Kot, kendi markasını yaratıp, piyasayı kasıp kavurunca, kot pantolon ifadesi de dilimize yerleşmiş oldu. Onun başlattığı serüveni başarıyla sürdüren ve markayı daha da büyüten oğlu Aytaç Kot, artık aktif üretim yapmayan markanın hikayesini Esquire dergisine anlattı...
MEĞER TAŞLANMIŞ
1940'larda kimsenin jean'den haberi yoktu. Babam yurtdışında bir jean görüyor ve satın alıyor. Kendisi de terzi olduğu için inceliyor. Üç dikişli makineden haberdar olmadığı için şaşırıyor, nasıl yapıldığını bilemiyor. Sonra Singer dikiş makineleriyle anlaşma yapılıyor. Jean üretilip işçilere ve köylülere çok satış yapılıyor. 1970'de Köln'de ilk jean fuarı yapıldı; ona katıldık. Karşımızdaki standa hırpani kılıklı tipler geldi ama altlarında müthiş jean'ler var. Jean'lerin rengi solmuş gibi... Sonradan onların taşlanmış olduğunu öğrendik. Fuarın son günü, jean satın aldık, ceplerinde küçük taşlar vardı. Onları test ettirmek için İTÜ'ye yolladım. Nevşehir'de ve Isparta'da çıkıyormuş. Oradan bir çuval taş getirdik. Meğer o taşlar, indigo adlı kök boyasıyla boyanırsa, kumaşta eskimiş görüntüsü yaratıyormuş. Biz onun yerine zımpara makineleri aldık. Beyaz kumaşı boyadık, zımparaladık, yıkadık. Çok ilgi gördü.
İSİM HAKKINI SATMAK İSTERİZ
Bizim işi bırakmamızın nedeni haksız rekabetti. Şimdi bu markanın değerini bilecek girişimciler bulursak, Kot'un isim hakkını satmak istiyoruz.