Mehmet Turgut imzalı çarpıcı kapak fotoğraflarıyla dikkat çeken 46 dergisi, dördüncü sayısı ile dün raflardaki yerini aldı. 'Delilik', 'Kadın' ve 'Ölüm&Ölümsüzlük' ile süren kopseptine bu kez 'Doğaçlama' ile devam eden 46'nın bu sayısındaki kapak konuğu ise usta oyuncu Haluk Bilginer oldu. Haldun Dormen, Şebnem Bozoklu ve Levent Üzümcü'nün röportajlarının da yer aldığı 46 dergisinden Aycan Çevik'in sorularını yanıtlayan Haluk Bilginer; tiyatro dünyası, sinema ve oyunculukla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
'BABAM ÖLSE SAHNEYE ÇIKMAM!
"Ben 'Babam öldü ama hâlâ sahneye çıkarım' yavşaklığına asla inanmam. Önce insandır önemli olan, oyun değil. Ben babam ölürse sahneye falan çıkmam, k.çımı yesin herkes. Bu kadar içini yakan bir şey varken 'Çok üzgünüz ama show must go on' demek... Bırakın bu işleri yani. 'Babamız ölür ama sahneye çıkarız, biz böyleyiz' Hadi ya! Eski tiyatrocular 'Tahta valizle Anadolu'yu turlarken parasızlıktan otelde rehin kaldık' der ya, marifet diye mi anlatıyorsun bunu bana? Salaksın. Beş parasız tiyatro yapıyorsun diye bana kahramanlık mı taslıyorsun. Yapmasaydın kardeşim. Eğer faydan dokunsun istiyorsan git Güneydoğu'da öğretmenlik yap.
ROLÜNDEN ETKİLENEN HASTADIR
'Rolümden etkilendim' diyen aktör iki şeydir; ya yalancıdır ya ruh hastası. Hemen tedavi olması lazım. Hem de tam zamanlı klinikte, yatarak. Öyle 'Saat 14.00'te doktorla randevum var' değil, yatıracaksın onu. Ya da adi yalancının teki. Üçüncü bir şık yok. Manyak mısın?"