İdeal olan; üzerimde gömlek varken belli olmayacak, çıkardığımda ise insanların dikkatini çekecek bir vücuda sahip olmak. Haftanın en azından dört günü antrenman yapıyorum. Her seferinde farklı bir antrenmanı takip ediyorum. Hatta bazı günler dövüş koreografileri bile çalışıyorum. Oyuncuysan her role hazırlıklı olacaksın. Paraşüt ile atlayabiliyorum, ata binebiliyorum. Eskrim ve kiteboard yapabiliyorum... Bunların üzerine dövüşemezsem ayıp olur! Amerika'da film ve dizi sektöründe çok fazla çekişme var. O yüzden herkes formda olmak zorunda. Bizde de artık her oyuncunun alternatifi var. Ancak hâlâ fiziği iyi olan aktör sayısı az. Ülkemizdeki oyuncularda spor alışkanlığı yerleşmiş değil. 'Erkek tatili' yapmayı severim. Örneğin; geçen yaz menajerimin eşiyle çıktığım Meksika tatili gibi... Tüm gün yürümekten ter içinde kaldığım, gece 10'da uykumun geldiği türden bir tatildi. Sevgilinizle gitmeye uygun değildi yani. Cancun'da falez dalışı yaptık. Chichen Itza piramitlerini gezdik... Tatilin en zevkli anı, tekneyle kılıç balığı avlamaya gitmemizdi. 30 kiloluk bir balık yakalamak için neredeyse bir saat mücadele ettim. Bu yaz Şili, Endonezya, Bolivya ve Arjantin'den oluşan bir tatil planı görünüyor. Eğer köpek balıklarıyla dalış yapmayı göze alıyorlarsa kızlar da gelebilir. Geçen sene fırsat bulamamıştım; aklımda kaldı. Bu sene kesinlikle yapacağım. Erkekler doğası gereği elindekileri korumak için programlanmışlardır. Bu yüzden geçerliliği kanıtlanmış, muteber şeyleri bırakmakta zorlanırız. Yeni şeyler denemek demek, elde olandan vazgeçmek anlamına gelir. Oyuncuların değişik projelerde yer aldığında geliştiğine inanıyorum. Ancak rahat hissettiğin alanın dışına çıkıp kendini zorlarsan gelişim sağlarsın. Yani risk almaktan korkmamalı. Sevmediğim diyemem ama 'Keşke başka yönetmen çekseydi' diye aklımdan geçirdiğim filmler oldu. Film olarak kusurları olsa da atipik psikozlu bir çocuğu canlandırdığım 'Cennet' filmindeki rolümden çok zevk almıştım. 'Romantik Komedi' oynaması eğlenceli bir işti. 'Anadolu Kartalları' ise çok şeyi görme şansına sahip olduğum bir filmdi. 'Anadolu Kartalları' filmi için toplamda 75 dakika boyunca F-16 ile uçtum. Bunu gösteren askeri bir armam var. Göğüs kafesinizin üzerinde o kadar baskı varken, nefes alabilmek için bize öğretilen nefes alma tekniğini kullandık.
DÜZYATAN GİBİ GÖRÜNMEK İÇİN
Bujin Fight Club'un antrenörü Burak Uğur, Düzyatan'ın antrenman programını paylaştı. İşte o program:
T-bar row (15 kez) Halter bacaklarınızın arasında olacak şekilde pozisyon alın. Ağırlığı yerleştirdiğiniz tarafından iki elinizle kavrayın. Kollarınız gergin olsun. Belinizi öne doğru yatırın ve halteri karın bölgenize doğru dirseklerinizi kırarak kaldırın.
Kettlebell thruster (20 kez) Kettlebell'i elleriniz omuz genişliğinde açık olacak şekilde tutun. Üst bacaklarınız yere paralel duruma gelene kadar squat hareketi yapın.
Kettlebell savurma (30 kez) Bir kettlebell'i çift elle tutun ve bacaklarınızın arasından geriye doğru savurun. Bu pozisyonda dizlerinizi kırarak kalçanızı mümkün olduğunca dışarı çıkarın.
Clean&Press (25'er kez) Sağ elinize birer kettlebell alın ve vücudunuzun yan tarafında tutun. Kalçanızı hafifçe geriye alın.
Dizlerinizi kırın. Bunu yapınca ağırlıklar dizlerinizin hizasına gelmeli.
Tek bir hareketle kalçanızı ileri alın. Kettlebell'i omuz hizasına kaldırın. Daha sonra tamamen doğrulun.
Z-bar curl (15 tekrar) Klasik curl hareketini yapın.
Mekik (150 tekrar)
SPORU HAYAT İLE HARMANLIYOR
İyi bir oyuncunun vücudunun formda olması gerektiğine inanan Engin Altan Düzyatan, Bujin Fight Club'ta haftanın en az 4 günü antrenman yapıyor. Ancak yakışıklı oyuncu için antrenman spor salonunu terk ettiği anda bitmiyor. Sporu olabildiğince günlük hayatı ile harmanlıyor; çıktığı 'erkek tatilleri' gibi...
ÖDÜLLÜ OYUNCU
Son yıllarda başarı grafiğini hep yukarıya doğru taşıyan Engin Altan Düzyatan; geçtiğimiz aylarda 'Bir Avuç Deniz' filminde canlandırdığı rolle Los Angeles Movie Awards'ta 'En İyi Erkek Oyucu' ödülünü almıştı.
