Yeni albümü 'Bir Avuç Fotoğraf"ı yayınlayan Özge Fışkın tam bir İstanbul aşığı... Zamanının büyük bölümünü Cihangir ve Çukurcuma sokaklarında geçiren Fışkın, İstanbul rotasını Touch İstanbul dergisinden Sebla Koçan'la paylaştı...
İstanbul'a ilk geldiğinizde paniklemiş miydiniz?
Hayır, çünkü yeni yerleri keşfetmeyi seviyorum. Gözlem yapıyorum, dolaşıyorum ve gittiğim her yeri hafızama yazıyorum. İstanbul'u da daha tüketebilmiş değilim. Yorucu bir şehir olmasına rağmen yine de bende 'Alice Harikalar Diyarında' etkisi yapıyor. Kendimi turist psikolojisinden uzaklaştıramadım hâlâ. Çünkü görmediğim, bilmediğim, tanımadığım o kadar çok semt ve sokak var ki...
"Bir gün bu şehirden gideceğim!" diyenlerden değilsiniz...
Büyük konuşmamak lazım, hayatın ne getireceği belli olmaz ama İstanbul'dan gitmek diye bir şey yok benim için... Sertab'la (Erener) çalıştığım dönemde yurt dışına çok sık gitme şansım oldu. Gittiğim yerlerde hep bir şey eksikti. İstanbul bütün karmaşasına rağmen 'tamam' gibi geliyor bana. Bu şehir beni heyecanlandırıyor.
tarihe meraklıyım
Anadolu yakasına geçtiğiniz oluyor mu?
Tabii ki oluyor. Herkes kendi İstanbul'unu yaşıyor burada, bu çok güzel bir duygu. Örneğin Suadiye'ye bayılıyorum. Paşabahçe, Beylerbeyi...
Tarihe ve tarihi mekanlara karşı ilginiz var mı?
Evet, meraklıyımdır. Özellikle tarihi yerleri ve sahafları gezmeye bayılırım. Kapalıçarşı, Sultanahmet, Beyazıt ve Çukurcuma'daki sahafları çok severim. Vakit buldukça gitmeye çalışıyorum.
Favori restoranlarınız...
Cihangir Kaktüs, Nişantaşı Yufka, Demeti... Bir de Kapalıçarşı'da çok güzel esnaf lokantaları var.
SAHNE KOSTÜMLERİM İKİNCİ EL MAĞAZADAN
Alışveriş duraklarınız nereler?
Cihangir'deki butikleri seviyorum; özellikle 'ikinci el'cileri. Örneğin Mozk mağazası benim kurtarıcım. Özellikle oradaki şapka, gözlük gibi aksesuvarlar çok güzel. Bana her şapka yakışmıyor ama bulduğum zaman da kaçırmamaya çalışıyorum. Sahne kostümlerimin çoğunu da oradan buluyorum çünkü sahibi Selda Hanım yurt dışından bulduğu bu özel parçaları temizlettiriyor ve öyle satıyor.
DENİZE YAKLAŞTIKÇA PSİKOLOJİM YUMUŞUYOR
Denizi seven biri olarak Cihangir meyhanesi Demeti'nin deniz manzarasına mı hayran kaldınız?
Kesinlikle! Denize yaklaştıkça insanın psikolojisi yumuşuyor. Neşe geliyor insana... Ben uzaktan bakmayı sevenlerden değilim denize... Yakın olmayı seviyorum. Kaş'ta yaşayan arkadaşlarıma da bakıyorum, neşe dolu ve mutlular. Geçen sene Nisan başında ben de Kaş'a gidip denize girmiştim. Çok soğuktu, ama çok eğlendim. Demeti'yi de bu yüzden seviyorum. Sahibi Demet Hanım da Kaş'ta yaşıyordu eskiden, galiba sempatim oradan geliyor...
Demeti'nin en çok nelerini seviyorsunuz?
Benim gibi bir yemek düşkünü için cennet burası. Levrek ızgarası, mezeleri ve elmalı baklavası muhteşem. Gecesi de gündüzü de ayrı güzel, evim gibi hissediyorum Demeti'yi. Kalabalık arkadaş gruplarıyla da gelinebilecek ev samimiyetinde ve sıcaklığında en güzel yerlerden biri bence.
