Sektöre girdiğinizde 15 yaşındaydınız. Çok küçük yaşta bu piyasaya girmenin ne tür dezavantajlarını yaşadınız? 2010 yılında 'Miss Turkey' yarışmasına girdiğinizde çoktan kariyerinizde yol almaya başlamıştınız. Yarışmaya girmenizin asıl amacı neydi?Aslında çevremdeki herkes girmemem için bana yalvardı, çünkü orada bir dereceye giremeseydim, bu benim için çok büyük bir geri adım olacaktı. Aynı zamanda o dönem kariyer anlamında belirli bir yolda ilerlemeye başladığım için insanlardan çok tepki de aldım. Fakat ben oyunculukla ilgili kariyerimin bu kadar hızlı gelişeceğini tahmin etmemiştim. O ortamı teneffüs etmek için denedim açıkçası. Şimdi bakıyorum da, şu an olsa, mümkün değil öyle bir yarışmaya katılmam, cesaret edemezmişim gibi geliyor, çok stresli bir şey.
SERENAY SARIKAYA FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN!İŞ ÖNEMLİ
Özgürlüğünüze düşkün olduğunuzu biliyorum. Genç yaşta gelen bu şöhret, zaman zaman bunaltıcı olmuyor mu?
İşimi ve geleceğimi çok önemsiyorum. Her zaman çok dikkat etmeniz gerekiyor. Kariyerimin çok başındayım ve düzgün bir çizgim olsun istiyorum: Bu yüzden daha da çok, her şeye dikkat ediyorum.
Güzel olmak kolay değildir. Dezavantajları oldu mu?
Pek değil.
Arkadaşlıklarınız etkileniyor mu fiziksel görüntünüzden?
Hayatımda her zaman kızdan çok erkek arkadaşım oldu. Şu an hayatımda çok değer verdiğim, dostum dediğim kişi de bir erkek. Onlarla bu kadar yakın iletişim kurabilmemin nedeni ise yanlarında daha rahat olmam.
Erkek arkadaşlarınız arasında sizi yanlış anlayanlar oldu mu? Muhakkak sizden hoşlananlar da çıkmıştır aralarından?
Bu arkadaşlığın başka şeylere dönüştüğü durumlar da yaşadım, yaşamadım değil.
kaprisim yok
AMA ŞIMARIĞIM
Çok güzel ve ünlü bir kadınsınız. Diva kaprisleriniz var mıdır?
Kaprisim yok ama şımarıklıklarım vardır aslında.
Biraz açabilir misiniz? Ne gibi şımarıklıklarınız var?
Arkadaşlarıma ve anneme geçiyor o şımarıklığım. O da bir kedi yavrusu gibi ilgi görmeyi sevdiğim için oluyor. Onun dışında kaprisim olmadığını düşünüyorum.
SADECE ANNEMİ ÖRNEK ALIYORUM!
Şov dünyasına atılmak için Antalya'daki kurulu düzeninizi bozup İstanbul'a gelmek radikal bir karar. Bu süreçte ailenizin ne gibi endişeleri oldu?
Annem ve babam, ben çok küçükken boşandılar. Ben, annemle İstanbul'a geldim. Aslında bizim aramızda çok enteresan bir anne-kız ilişkisi var. Aramızda 20 yaş fark var sadece! Annemle biz, daha çok iki kardeş ya da iki arkadaş gibi olduk. O yüzden benim için endişelenmekten çok, benim mutlu olup olmamamla daha çok ilgilendi her zaman.
onun sayesinde güvenliyim
Anneniz hayatınızı nasıl etkiledi?
Sizi destekleyen birinin olduğunu bilmek kendinize güvenmenizi sağlıyor. Bir adım atarken korkmuyorsunuz. 15 yaşındayken, Çekoslovakya'ya güzellik yarışmasına gittim, sadece değişik bir şey yapabilmek için... Annemden böyle bir destek gördüğüm için bunu yapabilecek gücüm vardı.
Annenizi mi örnek alıyorsunuz?
Evet, çünkü çok güçlü bir kadın. Biz uzun zaman tek başımıza mücadele ettik. Buraya gelmekten, yalnız olmaktan hiç korkmadık. Hiçbir şey bizi durduramadı, yıldıramadı. Hatta içinden çıkılması zor durumlarda bile kendimizi mutlu edecek ve hayattan keyif almayı sağlayabilecek şeyler bulabildik.
