Doğa'ya ilk gelinliği ben giydireceğim

Uğur Uludağ ve Doğa Rutkay, sezonun en komik oyunu için yaz sonundan beri sürdürdükleri hazırlıklarını tamamladı. İkili, 'Herkes kendi hayatını yaşar, erkekler kadınlarınkini' şeklinde sloganı olan 'Bi Oyun Varmış'ta; kadın-erkek ilişkilerindeki nüansları ele alıyor. Prova yaptıkları Akatlar Kültür Sanat Merkezi'nde görüştüğümüz ikiliyle, ilişkileri ve 12 Kasım'da Yunus Emre Kültür Merkezi'nde sahnelenecek oyunu konuştuk...
Oyunun adı neden 'Bi Oyun Varmış'?
UĞUR ULUDAĞ: Bizim oyunlar için yıllardır, isimleri çok uzun olduğundan, "Bir oyun varmış, ona gidelim" diye konuşulur. "Alın işte, bir oyun varmış; ona gidin" diyerek akılda kalıcı bir isim seçtik bu kez.

HER ŞEYİ BİR ANDA YAPARIZ
Size bu oyunu yazdıran şey neydi Uğur Bey?
U.U.: Bu oyunu Doğa Rutkay yüzünden, onun "İki kişilik oyun yaz" ısrarı sonucu yazdım. Aslında hiç yazasım yoktu ama birinci sahneyi yazdıktan sonra hoşuma gitti, devam ettim. Biz de öyle; her şeyi bir anda 'yapalım' deyip yapıyoruz.
Oyunları otelde yazdığınızı söylemiştiniz. Bu oyunda da aynı metodu mu uyguladınız?
U.U.: Evet, otelde yazdım. İki ayda bitirdim yazmayı ama aslında 41 sene artı iki ay desek daha doğru olur.
Oyunda doğaçlamalar da var, değil mi?
U.U.: Tabii; Doğa'yla ben söz konusuyken doğaçlamasız olmaz.
DOĞA RUTKAY: Uğur'la yedi seneden beri arkadaşız ve çok iyi anlaşıyoruz. Birbirimizi çok iyi tanımanın avantajını sahnede de çok iyi kullanıyoruz.

UĞUR'LA ÇOK RAHATIM
Oyunda ne anlatıyorsunuz?
U.U.: Oyunun sloganı 'Herkes kendi hayatını yaşar, erkekler kadınlarınkini'! Buradan yola çıkarak altını siz doldurabilirsiniz.
D.R.: Ben bu oyunla beraber, Uğur'un tecrübesine tanıklık edeceğim. Başımdan evlilik geçmediğinden, benim için bu oyunun ayrı bir anlamı var. Hem Uğur'la çok rahat oynayabiliyorum, hem de hakikaten evliliği bir şekilde tecrübe ediyorum sahnede.
Peki bu oyunla evliliğe bakış açınız değişti mi?
D.R.: (Gülüyor) Bu Uğur bana ne yapmaya çalışıyor anlamıyorum. Gelinlik falan giydiriyor...
U.U.: Evlendireceğiz Doğa'yı, az kaldı. Doğa Rutkay'a ilk gelinliği ben giydiriyorum oyunda.
D.R.: Bizim tiyatroda evli olmayan bir ben varım. O yüzden Uğur bana sinyal veriyor gibi geldi. Şaka bir yana, benim hiçbir zaman evliliğe negatif bir bakışım olmadı. Herkes bunu yaşamalı ama ben sadece ilişkilerimi evlenmek için yola çıkıp kuramam. "Bu, benim hayat arkadaşım olsun" demek, çok büyük bir kahramanlık bence.

EVLİLİK DENİZİN ALTINA BENZİYOR
Uğur Bey, evlilik mutlaka yaşanması gereken bir şey midir sizce?
U.U.: Benim dalan arkadaşlarım var; onlar hep deniz altının başka bir dünya olduğunu söylerler. Ama deniz altında kalma süren tüple sınırlı; ya çıkıp tüpü değiştireceksin ya da nefesin kuvvetli olacak. Ben de evliliği deniz altındaki o dünyaya benzetiyorum. Evlilik başka bir güzellik ama nefesin kuvvetli olmak zorunda; başka sorumluluklar da yüklediği için biraz güçlü olmak gerekiyor.

KARIMIN KÖPEĞİYİM TERLİĞİNİ GETİRİ YORUM!
Oyundaki rollerinizden bahsedebilir misiniz?
D.R.: Flört ederken eşine çok düşkün ama evlendikten sonra bir canavara dönüşen 'Neslihan' adında bir kadını oynuyorum. Çok şefkatli ama atarı, gideri olan bir kadın. Bana pek benzemiyor. Bütün kadınlardan bir özellik koymaya çalışıyorum karaktere. U.U.: Gelenek göreneklerine bağlı, standart bir Türk erkeğini oynuyorum. Özel hayatımda da standart dışı bir adam değilim. Normal Türk erkeği nedir; karısını seven, onu sahiplenen, aşk için her şeyi yapan adamdır. Türk erkeğinin her zaman bir delikanlı yanı vardır ama delikanlı yanını geride bıraktığı, delikanlılıktan vazgeçtiği en güzel yer; karısının yanıdır. Ben karımın köpeğiyim; terliklerini getiriyorum. (Gülüyor)

KARIM MUTLU OLSUN...
Türk erkeği ne kadar delikanlı da olsa evde tüm maymunlukları yapar diyorsunuz...
U.U.: Aynen. Dışarıda aslan ama evde maymun. Kadının yanında tırsmayan erkek erkek değildir!
Çok ididalı oldu...
U.U.: Ama doğru değil mi? Çok fazla maymunlaşmayabilirsin ama teknik olarak her şeyi 'karım mutlu olsun' diye yaparsın. Bir erkek bunu yapmak zorunda zaten. Bunu yapmayan erkeğe erkek demem. Karısına ve sevdiğine efelik yapan adamdan da adam olmaz.

BİR ÇİÇEĞE KANAN KADINLARDANIM
Oyunda adam, kadının gönlünü almak için çiçek getiriyor. Doğa Hanım, siz de çiçeğe kanan kadınlardan msınız?
U.U.: Çiçekle gönlü alınan tek yaratık, kadındır! Demek ki çok şey istemiyorlar. D.R.: Benim en sevdiğim şey çiçektir. Bana bir çiçek versin, ben başka bir şey istemem. Çiçekle kananlardanım ben, evet. Küçük şeylerden mutlu olan biriyim. Özel hayatımda da böyle, arkadaşlarımla da böyle.

TEK CELSEDE EVLİLİK BİTİREBİLİRİZ
Bu oyunda izleyicilere ne vaat ediyorsunuz?
D.R.: İnsanlar anlık da olsa yaşadığı şeylerden kendilerini uzaklaştırmak isterler ve başkaları tarafından söylenmiş sözlere ihtiyaç duyarlar. Biz bu oyunda bunu yapmak istiyoruz. İzleyen herkes oyunda kendisini bulacak; bulmama ihtimali yok.
U.U.: İnsanlara, ilişkilerine dışarıdan baktıracağız. Kimseye bir şey öğretme derdinde değiliz. Eğlenceli bir çiftin hikayesi bu. Evlenmeyi isteyenler de, boşanmayı düşünenler de bu oyunu izlesin; belki vazgeçerler. Tercihimiz eve gidip yeniden birlikte olmaları ama bizim oyun insanı bir anda tek celseye de götürebilir.