HİÇ KİMSE 18'İNDE EVLENMESİN!
İlk evliliğinizi çok genç bir yaşta, henüz 18'inizde yapmışsınız...
Konservatuvarın ilk yılı ilk kocamla tanıştım. Hemen evlendik.
Bu evlilik sizi nasıl etkiledi?
Hayatta bir sürü şey yaşadıktan sonra geriye dönüp bakıyorsun ve hiçbir şeyden pişman olmaman gerektiğini kendine söylüyorsun, kendini telkin ediyorsun. Ama yine de hiç kimseye o yaşta evlenmeyi tavsiye etmem.
YALNIZLIĞI SEVİYORUM
Bu kadar ünlü bir kadının özel hayatı da merak ediliyor. Nasıl birisiniz genel olarak?
Yalnızlığı seven biriyim. Takıntılarım, inatlarım vardır. Çok iddialı değilimdir ama çok kararlıyımdır. Kendimi acımasızca eleştiririm. Hazır cevap değilimdir. Karşımdakini kırmaktan çok korkarım.
Güzel bir kadın olmak sizin için ne ifade ediyor?
Hiçbir zaman güzelliğinin farkında olan bir kadın olmadım. Aynayla hiç yakın bir ilişkim olmadı.
Aşkı nasıl yaşarsınız peki?
Aşk üzerine uzun zamandır düşünmüyorum.
Bugünün Nilüfer'i ilk gençlik yıllarındaki Nilüfer'e bir öğüt verecek olsa ne derdi?
Ona herhalde "Sakin ol!" derdim.
KONSERVATUVARDA YAZMAYA BAŞLADIM
Sizi bir yazar olarak da tanıyoruz artık. İlk öykülerinizi ne zaman yazmaya başladınız?
İlk öykülerimi yazdığımda henüz konservatuvardaydım. Yazdıklarımı sakladım. Onların bir kitap olma olasılığı aklımda yoktu.
Nasıl oldu da bu öyküler bir kitap haline geldi?
1999'da 'Kara Kentin Çocukları' filmine hazırlanıyordum. Sevdiğim bir yazar olan Metin Kaçan'la aynı çalışma ekibindeydik. Ona öykü dosyamı verdim. Bir hafta sonra beni yayınevine çağırdılar ve ilk kitabım 'Bıçak Sırtı' basıldı.
Oyunculuk ve yazarlık arasında kaldığınızda hangisi ağır basıyor?
Bazen keşke oyuncu olmasaydım, sadece yazarlığımla tanısalardı beni diye düşünüyorum.
Üzerinde yaklaşık üç yıldır çalıştığınız ilk romanınızın çıkış noktası, bildiğim kadarıyla 10 yıl önce yazdığınız bir öykü...
O öykünün roman olmak istediğini fark ettim. Romanın kendine ait başka bir denklemi var ve bunu şimdi yavaş yavaş keşfediyorum.