Dizinizde bulunan kemiklerin arasında halka çöreklere benzeyen koruyucu bir tampon vardır. Ancak kimi zaman bu kıkırdaktan oluşan tampon; fazla kilolar, kullanılmayan baldır kasları, eski incinmeler, doğru beslenmeme ve genetik faktörler nedeniyle zarar görebilir. Veya yok olabilir! Zamanla kemikler birbirine sürtünmeye başlar ve ağrı verir.
Zayıflamanız şart
Dizinizde meydana gelen bu ağrıları kendinizin de uygulayabileceği bu stratejilerle önleyebilir, durumun daha da kötüye gitmesini engelleyebilirsiniz. 85 yaşına gelen insanların yüzde 85'inde osteoartrit (eklem yerlerinde hareket zorluğu, ağrı ve hassasiyete sebep olan bir rahatsızlık) hastalığına sahip olur. Siz de bu yüzde 85'lik kesime dahil olmak zorunda değilsiniz. Kilo verdiğiniz zaman ağrılarınız da azalacaktır. Vereceğiniz her bir kilo sayesinde dizlerinizin üzerindeki baskı daha da azalır.
Daha hızlı olurlar
Yapılan bir araştırmaya göre; sadece yüzde 10'luk bir kilo kaybı bile diz ve kalçadaki fonksiyonların düzenli işleyişini sağlar. Peki, bu gerçek hayatta ne demektir? Kilo verip ağrılarından kurtulan bu kişiler altı dakikada daha ileri mesafeye yürürler ve merdivenleri daha hızlı çıkarlar. Minimum seviyede egzersiz yapan kişilerin bile daha hızlı yürüdüğü, beş kiloluk bir yükü daha kolay taşıdıkları ve daha esnek oldukları görülmüştür.
Karpuz dize iyi gelir
Güneş ışığından vitamin alın:
Osteoartrit hastalığından muzdarip olan yaşlılara güneşten elde ettikleri D vitamini çok faydalıdır. Kemikleri güçlendiren D vitamini aynı zamanda bağlantı yerlerindeki ağrıyı da önler.
Her gün düzenli olarak D vitamini için:
Biz günde 1000 IU öneriyoruz. Eğer 60 yaşın üstündeyseniz günde 1200 IU almalısınız. D vitamini içeren gıdalar, somon ve uskumru gibi yağlı balık yiyenler; bu hastalığın zararlı etkilerini ortalama sekiz yıl daha geciktirebilir.
Bol bol karpuz, portakal ve ıspanak yiyin:
C vitamini ve 'zeaxanthin' gibi bazı antioksidanlar, diz ağrıları ile eklem yerlerindeki hasarların oluşma riskini önemli ölçüde azaltır. Mango, şeftali, mısır ve bezelye gibi renkli gıdalar da dizinizle dost besin değerlerine sahiptir.
Yüzün, yürüyün bisiklete binin...
Hareket edin... Yürüyün, yüzün, bisiklete binin, egzersiz yapın. Kendinize bir adım sayacı alın ve direnç egzersizleri yapmaya özen gösterin. Bu egzersizler sayesinde kaslarınız güçlenir ve dizdeki kıkırdağa daha az iş düşer. Avustralyalılar'ın yaptığı bir araştırmaya göre; haftada iki buçuk saat egzersiz yapan orta yaşlı ve yaşlı kadınların dizlerindeki ağrıların yüzde 40 daha da azaldığı saptanmıştır.
Bel ağrısına karşı egzersiz
Sizden istenen yükü taşıyabilmeniz için belinizin sağlam olduğuna emin olmanın zamanı geldi. Bu yük, iki yaşındaki çocuğunuz da olabilir, bir-iki kiloluk meyve sebze de... İşte ilk yapmanız gerekenler:
Düzgün eğilin
Alt yapınızı oluşturun. Göbeğinizdeki kaslar, özellikle de bel kaslarınızın arkasına gelen karın kaslarınız doğal bir korsedir. Belinizin incinmesini önleyecek desteği, gücü ve dayanıklılığı verir. Bu kaslarınızı, haftada üç gün çalıştırın.
Bacaklarınıza hareket kazandırın. Atlamak ve çömelip kalkmak gibi egzersizler belinizin daha sağlam olmasını sağlar. Ayrıca bacaklarınızı güçlendirir, böylelikle yerden alacağınız şeyleri belinizden eğilerek değil, dizlerinizi bükerek almanızı sağlar.
Bunlara dikkat
Otururken, ayaklarınızı bir şeyin üzerine uzatın. Dizlerinizin, kalçalarınızdan daha yukarıda olmasına dikkat edin. Ayaklarınızı yüksekte tutarsanız, düzgün yürüyebilmek için bacaklarımıza yüklenen sorumluluk, belinize transfer olur.