Kimi doğuştan hastaydı, kimi hasta olmanın ne demek olduğunu sonradan anladı. Antalya'daki 'ONKOD Çocuk Kampı'ndaki miniklerin ortak noktası, kendilerine bağışlanan organlar sayesinde bugün hayatta olmalarıydı. Burcu amcasının, Ayşe babaannesinin, Burak annesinin, Mensur babasının böbreğiyle, Okan ise annesinin ciğeriyle hayat buldu. İşte çocukların anlattıklarıyla yeniden yaşama tutunma öyküleri:
AMCAM'LA BÖBREK KARDEŞİYİZ BİZ!
Kampın en büyüğü 17 yaşındaki Burcu'ydu. O doğuştan böbrek hastası değildi. Geçen sene eylül ayında bir pazar günü, arkadaşının doğum gününe gitti. Ertesi gün yüzünde bir şişle uyandı. "Grip oldum herhalde" deyip, hastanenin acil servisine gitti. İşte ne olduysa; o zaman oldu. Hastaneye acilden giren Burcu, tam beş hafta yoğun bakımda kaldı. Tansiyonu bir türlü düşmeyen Burcu'nun böbreklerinin iflas ettiği ortaya çıktı.
AMCASI RÜYASINDA GÖRDÜ!
Tek çaresi böbrek nakli olan Burcu'nun annesinin kan grubu uymadı, babasının böbreğinde problem olduğu anlaşıldı. Geriye kadavradan böbrek nakli için beklemek kalıyordu. Burcu diyalize girmeye başladı. Hastanede yatarken bir sabah amcası geldi. Rüyasında yeğenine böbreğini veren amca, hastanede de aynı kararı aldığını açıkladı. Dört ay diyalize girdikten sonra tarihler 10 Şubat 2009'u gösterdiğinde Burcu ikinci hayatına 'merhaba' dedi. Memorial Hastanesi'nde amcasının böbreğiyle yaşama tekrar tutundu.
ARAMIZDAKİ BAĞ GÜÇLENDİ!
Burcu o günleri şu sözlerle anlattı: "Amcam sevgisini belli eden bir insan değildi. Onu çok seviyordum ama şimdi aramızdaki bağ çok farklı. O benim her şeyim. Onun sayesinde bugün buradayım. Bir lokma yemeğin, bir bardak suyun bile çok farkı var. Şimdi tuzlu bir yemeğe çatalımı batırsam aklıma amcam geliyor, tuzlu yemekleri hemen bırakıyorum." Bu sene üniversite sınavına hazırlanan Burcu, uluslararası ilişkiler bölümünde okumak istiyor.