VÜCUDU ARINDIRMA
Yukarıda bahsedilen mekanizmaların devreye girebilmesi için belli bir süre ve periyodik şekilde aç kalmak lazımdır. Açlığa gerektiği gibi hazırlanılır, yani doğru besinlerle ve ölçülerde sahur yapılırsa, açlık süresi gerektiği gibi değerlendirilir, açlık gerektiği gibi bozulur, yani sağlıklı bir iftar yapılırsa tüm bu süreç vücudu arındırma ve yapılandırma işleminin vesilesi haline gelir. Vücudun arındırılma ve yapılandırılması, vücudun kendisini iyileştirme potansiyelini devreye sokması demektir. Bu ise sağlığın geri kazanılması ve korunması anlamındadır ki bu, sağlık için yapılabilecek en güçlü yatırımdır.
ÇORBASIZ OLMAZ
Oruç tutulan bu günlerde sebze çorbaları en önemli besin kaynaklarından biri. Bu çorbalar midemize de ilk giren besinlerden olmalı ki, sindirimimiz daha rahat olsun. Havanın daha da sıcak olduğu günlerde taze naneli bir yoğurt çorbası da iyi bir seçenek olacaktır.
YANLIŞ BESLENMENİN SONUÇLARI NEDİR?
Vücudumuzun tüm işlemleri arasında en çok enerji sarf ettireni, sindirim faaliyetlerimizdir. Günlük enerji sarfiyatımızın yarısından fazlasına sindirim faaliyetlerimiz sebep olur. Eğer yanlış beslenme alışkanlığına sahip biriysek, sindirim için ayırmamız gereken enerji oranı çok daha yüksek olmak durumundadır. Bunun anlamı vücudun diğer faaliyetleri için ayırması gereken enerji miktarının düşürülmesidir. Aynı mantık hammadde için de geçerlidir. Yapıtaşı-enzim ya da hormon olarak değerlendirilmesi planlanan hammadde, artan sindirim faaliyetleri için kullanılır. Bu ise yapılandırma, boşaltım-bağışıklık sistemleri ya da zihinsel faaliyet gibi diğer hayati değere sahip faaliyetlerin yavaşlatılması anlamına gelir. Böylece hastalıkların gelişimi için zemin hazırlanır.
İFTAR SOFRANIZA BALIĞI DA KATIN
Birçok kişi Ramazan'da zayıflayacağını düşünür ancak metabolizmamızın yavaşlaması nedeniyle çoğumuz kilo alırız. Ayrıca orucun sindirim sistemini dinlendirme ve böylece vücudu yenileme avantajı da yanlış yapılan iftarlar nedeniyle boşa gidebilir. Beslenme Uzmanı Dr. Alp Mamak'ın Ramazan dönemi için önerdiği basit kurallara dikkat ederek hem kilo verilebilir hem de halsizlik ve mide şikayetleri yaşamadan oruç tutulabilir.
SIVI ALIMI ÖNEMLİ
2.5 litre su için: Özellikle Ramazan'da su kaybımız daha belirgin olur ve vücudumuz da ödem tutmaya meyil gösterir. Bu nedenle iftarla sahur arasında en az 2.5 litre su içilmeli. Bu suyun 1 bardağı, orucu hurma veya zeytinle açtıktan hemen sonra; ılık ballı limonlu su olmalı ki, kan şekeri düzenlensin. En az 3 fincanı da rezene çayı olmalı ki mide rahatsızlığı; gaz ve şişkinlik yaşamayalım.
Siyah çaya dikkat edin: Siyah çayın beyindeki susama merkezini baskılayıp bize su içmeyi unutturduğunu da göz önünde bulundurun ve Ramazan'da siyah çayı kesin veya çok açık olarak 1 ila 2 fincan tüketin. Özellikle meyan kökü doğal kortizon içerdiğinden sizi destekleyebilir; ılık suyun içine az miktarda meyan kökü ekleyerek; iftar ve sahurda birer çay bardağı içebilirsiniz.
Baharatları Ramazan'da azaltın: Tarçının kan şekerini düzenleme özelliği olduğu için, özellikle kompostolarda kabuk tarçın olarak bolca tüketin ama diğer baharatlar bu dönemde çok uygun olmayacaktır. Acılardan kesinlikle kaçın. Kimyon, sindirimi rahatlattığı için az miktarda kimyon kullanabilirsiniz. Zerdeçal ise safra kesesini desteklediğinden yine az miktarda tüketilebilir.
SÜTLÜ TATLILAR...
Sahurda müsli yiyin: Müsli; sahurda çok doğru bir karbonhidrat seçimi olacaktır; içine bol miktarda taze doğranmış meyve de ekleyin.
Tatlıyı iftardan en az 2 saat sonra yiyin: Haftada birden daha sık tatlı tüketmeyin ve cevizli güllaç, sütlaç gibi daha çok sütlü tatlıları tercih edin.
Cevizi unutmayın: Ceviz içi en önemli Omega 3 desteklerinden biridir ve tokluk hissini artırır. Hem sahur hem de iftarda, ara öğünlerde üçer adet ceviz içi yemeyi unutmayın.
Haftada en az bir kez balık yiyin: Her ne kadar iftar sofralarında balık pek tercih edilmese de, balıkta vücudumuzun ihtiyacı olan en önemli yağlar mevcuttur ve bu yağlar metabolizmamızın hızını da artırarak zayıflamayı kolaylaştırır.