DÜNYA SÜT GÜNÜ HAKKINDA
Süt hakkında toplumu bilinçlendirmek ve süt tüketiminin artmasına teşvik etmek amacıyla her yıl 21 Mayıs tarihi 'Dünya Süt Günü' olarak kutlanıyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Sütçülük Federasyonu'nun 1956 yılında bütün üye ülkelerde kutlanmasına karar verdiği 'Dünya Süt Günü', 1991 yılında ülkemizde de kabul edildi. 21 Mayıs Dünya Süt Günü'nün içinde bulunduğu 21-28 Mayıs tarihlerini kapsayan hafta da 'Süt Haftası' olarak kutlanmaya başladı. Bugün, yıllık kişi başına içme sütü tüketimi Avrupa Birliği ülkelerinde 89 kilo, Avustralya'da 107 kilo, Amerika'da 83 kilo düzeyinde. Bu rakam Türkiye'de ise 26 kilo civarında seyrediyor.
SÜT ÜRÜNLERİ NASIL SAKLANMALI?
TEKSÜT Hijyen ve Gıda Güvenliği Danışmanı ve İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Nazlı; peynir, yoğurt ve tereyağı gibi süt ürünlerini saklama koşullarını şöyle özetledi:
Beyaz Peynir
Genellikle salamura (tuzlu su) içinde satışa sunulan beyaz peynirler, buzdolabında su içinde kapalı olarak bekletilebilir veya hava almayacak bir kap içinde saklanabilir. Ayrıca streç filme sarılarak buzdolabında da muhafaza edilebilir. Beyaz peynirlerin; ambalajında 'Kültür ile olgunlaştırılmış ve pastörize sütten yapılmıştır' ibaresi varsa üzerinde gözenek olmaz.
Kaşar Peynir
Hava ile teması istenmeyen bir üründür. Paketi açıldıktan sonra kalan kısım mutlaka streç filme sarılmalı veya hava geçirmez kaba yerleştirilmelidir. Bazı tip kaşarlar, özel olarak küflü şekilde satılmaktadır. Ancak etiketinde belirtilmediği sürece küflü kaşar tüketilmemelidir.
Krem Peynir
Paketi açıldıktan sonra porsiyon olarak servis edilmeli ve kapağı kapalı olarak buzdolabında saklanmalıdır.
Örgü Peyniri
Açıldıktan sonra streç filme sarılmalı veya hava almaz bir kap içine konulmalıdır.
Yoğurt
Uzun süre bekletilmemeli ve buzdolabında muhafaza edilmelidir. Yoğurt kimyasal olarak en az yüzde 80 su içeriğine sahiptir. Bu nedenle darbe sonucu su sızmaları oluşabilir.
Tereyağı
Koku çekme özelliği çok yüksek olan bir üründür. Dolayısıyla hava geçirmeyen streç filme sarılmalı ya da ağzı kapalı bir kapta saklanmalıdır.
SÜTLE İLGİLİ BİLMENİZ GEREKENLER
PASTÖRİZE OLANI İÇİN
Pastörize sütteki besin kaybı yüzde 0 ila 10, UHT sütteki yüzde 0 ila 20, kaynatılmış sütte ise yüzde 10 ila 30 arasında değişir. UHT süt; üç aydan uzun bekletilirse, B6 vitamini kaybı yüzde 35'in, folat kaybı ise yüzde 50'nin üzerine çıkar. Çiğ sütün kaynatılmasında ise bunlara ek olarak C Vitamin kayıpları olur ve sütün protein değeri düşer. Bu nedenle pastörize süt; tercih edilmesi gereken süttür.
ÇİĞ SÜT RAHATSIZ EDER!
Pastörize sütün besin değeri yüksektir. Çiğ sütteki gibi kişinin sindirim problemi yaşamasına neden olmaz. Hayvan sütlerinin yüzde 85'i kazein dediğimiz bir proteinden oluşur ve bu protein ısıdan etkilenmez. Pastörize olmayan sütten, insanlara geçebilecek olan pek çok hastalık tıp tarihinde bilinmektedir. Bunların başında tüberküloz, brusellosis, stafilokokus enfeksiyonları ve kuduz gelmektedir. Bu hastalıkların önlenmesi; sütün iyi temizlenmesi, saklanması ve soğuk zincir halkasında bozulmadan taşınmasına bağlıdır.
İYİ MARKALARI TÜKETİN
Çiğ sütün kaynatılıp, ısıtılması sütün tadını bozar ve vitamin kaybına neden olur. Bu nedenle doğru kullanımla pastörize edilmiş süt tüketimi daha doğru olacaktır. Pastörizasyon işlemi 135 derecelerde üç-beş saniyede yapılır ve kutulanma işlemi gerçekleştirilir. Pastörizasyonda iyi markalardan süt tercih etmenin hiçbir zararı yoktur.
RAF ÖMRÜNE BAKIN
Sütün raf ömrü uzaması için kullanılan ısıtma ve soğutma teknikleri, evlerde reçel yapma metoduna benzer. Bu teknik, vitaminlerin yüksek oranda değerini düşürmez. Isıtma işleminin ardından bir anda soğutulan sütte bir sorun olmaz. Bu arada marketlerden satın aldığınız sütün raf ömrüne ve ambalajının düzgün olup olmadığına bakmanız gerekir.