Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Analara kıymayın efendiler

Ezel'de Azad'ın annesi Selma'yı vurup öldürdüler...
Öyle Bir Geçer Zaman ki'de Osman'ın annesi Cemile'ye tecavüz ettiler...
Ve en sonunda Kurtlar Vadisi'nde Polat'ın annesi Nazife Ana'yı vurdular...
En çok da Nazife Ana'ya reva görülen zulüm acıttı içimi... Çünkü sabah ezanıyla uyanıp oğluna çok sevdiği böreği yapmak için kolları sıvamıştı.
Polat ve babası iki saat sonra o şahane böreği yemek için geri döneceklerini söylediler. Polat, annesinin una bulanmış ellerini tutup dudaklarına götürürken, "Nasıl öpülmez bu eller?" demişti...
Sonra kötülerin en kötüsü Ersoy Ulubey geldi eve... Korumaları birer birer öldürdü. Nazife Ana'nın böreğinden yedi. Annesinin vefat ettiğini, onu özlediğini filan söyledi. Nazife Ana dedi ki, "Eğer sen gelip de benden af dileseydin, ben senin de annen olurdum..." İşte ana yüreği...
Fırsatı olsa, Azrail'e bile annelik etmeye hazır, uçsuz bucaksız o kadife yüreğe saplanan kurşun, sanki benim böğrüme girdi.
Kilometrelerce uzakta, ben ekrana her çıktığımda, koltuğundan kalkıp, o soğuk, cam ekrandan makas alan bir annenin, koca bir kadife yüreğin evladıyım... Tıpkı sizin gibi... Bu nedenle 'kurgu' da olsa, annelere yapılan her kötülükte göbek deliğim sızlıyor. Hâlâ anneme göbek bağımla bağlıymışım gibi.
Önümüz Anneler Günü... Bir ölü, bir tecavüz mağduru, bir ağır yaralı anne... Reyting Hazretleri'nin Anneler Günü kutlamasına bakar mısınız?
Yazıklar olsun!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA