TRT'nin diziler evrenindeki ağırlığı bu sezon iyice arttı.
Leyla İle Mecnun, Sakarya Fırat, Mor Menekşeler, Mavi Kelebekler gibi diziler; her geçen gün izleyici kitlelerini artırdıkları gibi TRT'ye prestij de katıyorlar. Özellikle Leyla ile Mecnun, son yıllarda TRT'nin kaybettiği genç izleyici kesimiyle arasında güçlü bir köprü kurulmasına katkı sağlıyor.
Bu dizi sayesinde bazı gençler TRT diye bir televizyonun varlığından haberdar oldular.
TRT'nin bana göre bu sezon en dikkat çekici dizilerinden biri de Mavi Kelebekler.
Daha önce yazdığım gibi, bugüne kadar bizi çok yakından ilgilendirmesine rağmen, ne sinema ve tiyatromuzda ne de dizi dünyamızda kendine yeterince yer bulamayan Bosna Savaşı dramını tüm gerçekliğiyle işleyen bir dizi Mavi Kelebekler.
Aslında öyküsü Sırplar, Hırvatlar, Boşnaklar ve Arnavutlar'ın arasında yaşanan savaş trajedisini anlatıyormuş gibi görünse de dikkatli gözler aslında dizinin satır aralarına Türkiye'nin bugününün sıkıştırıldığını fark ediyor.
Yıllarca birbiriyle dost geçinen, çamaşırlarını aynı güneşte kurutan halkların, nasıl birbirine düşman edildiğini, bundan çıkar sağlayan güçlerin dost insanların arasına nasıl nifak tohumları ektiğini, küçük çatışmalara odaklanan toplumların aslında büyük resmi nasıl da göremediğini Mavi Kelebekler adeta bir dokü-drama inceliğinde gözler önüne seriyor.
Yaşanmış her acı; gün gelip sevginin, dostluğun, kardeşliğin mayası olabilir. Tabii gerekli dersleri çıkarıp tarihin tekerrür etmesine engel olabilirsek...
Mavi Kelebekler'i bir de bu gözle izlemenin faydası var.