Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

B takımı sahada

Öyle Bir Geçer Zaman ki'yi tebrik etmemek elde değil. Bir sinema filmini ancak kurtarabilecek küçücük bir öyküden, Türkiye'yi üç sezondur ekrana bağlayan bir dizi çıkarmak gerçekten de hüner işi.

YERLERİ DOLDU
Aslında hikaye geçen yıl bitmişti. Çocuklarına şiddet uygulayan, eşini aldatan baba pişman olmuş, değişmeye çalışmış ve sonunda yitip gitmişti.
Ama son nefesini veren sadece Ali Kaptan değildi, hikayenin kendisiydi.
Ali Kaptan, Aylin ve Balıkçı gibi senaryonun temel direkleri diziden ayrılmış, Carolin'in son kullanım tarihi de dolmuştu. Ama ne oldu?
Kenar yönetimi, transfer olan oyuncuların 'mevkilerine' yenilerini sahaya sürüp tribünleri yeniden doldurmasını bildi.
Minik Osman büyüyünce, yerine mutlaka bir başka 'minik vicdan sağıcısı' gerekmişti. Aranan kan Aylin'in kızı Deniz ile bulundu. Şimdi Türkiye bir başka miniğe sempati besliyor.
Cemile'nin aklını çelecek, onu iki arada bir derede bırakacak pozitif karakter Balıkçı'nın yerine önce Avukat denendi ama tutmadı. Bu sezon bu mevkiye Kitapçı geldi. Cemile'nin gönlü bu adama kayacak, besbelli.
Eski bölümlerde dizinin 'şiddet mıknatısı' Mete'ydi. Okuldan ha bire dayak yiyip, dönüyordu. Şimdi nöbeti kardeşi Osman'a devretti.
Geçen sezon iki kardeş Soner ve Murat'ın Aylin'e olan aşkı dizinin lokomotifi olmuştu. Bu sezon yine iki kardeş Mete ile Osman'ın aynı kıza besledikleri aşk bu boşluğu (!) dolduracağa benziyor.
Geriye bir tek Soner'in yalnızlığı kalıyor ama siz bakmayın onun bu bunalımlı hallerine... Şimdi kendini yerden yere atıp, gözyaşı döküyor ama onun da gönlünün bir başkasına kayması an meselesi. Zira dizinin en karizmatik erkeğinin ortalarda 'sap gibi' dolaşmasına hiçbir senaristin gönlü razı olmaz!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA