Geçenlerde dedim ya; 'İstanbul seni çağırıyor' diye... Şehirde hayat başladı. Art arda etkinlikler start alıyor. Ve İstanbul, bizi bu kez Tepebaşı'na çağırdı.
Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen 'Sahaf Festivali' dolayısıyla dün öğle saatlerinde Tepebaşı'nın yolunu tuttuk.

MAGAZİN HEP AYNI
Evet, hava sıcak...
Evet, ortam kalabalık...
Ama kitaplara meraklıysanız; hele benim gibi gençliğiniz Beyazıt'taki Sahaflar'ın ortasında geçtiyse, Tepebaşı'na "Mutlaka uğrayın" derim. Kitaplara bakarken; bazen kendi geçmişinize gidiyorsunuz, bazen şehrin geçmişine...
Bazen de hiç tanımadığınız insanların hayatlarına...
Sahaflarda iki efsane derginin; Ses ile Hayat'ın eski sayılarını karıştırdım.
70'li-80'li yıllar, olaylar, insanlar...
Magazin hep aynı magazin.
Sadece figürler değişiyor.
Sonra Fransızca-İngilizce birbirinden değerli kitaplar var.
Haritalar var...
Teksas-Tommiks-Zagor'lar var...
Güncel kitaplar var.
Plaklar... 45'likler, longplay'ler...
Ve de eski fotoğraflar var...

YÜZLERCE FOTOĞRAF
Bir bavul dolusu fotoğraf vardı bir sahafta. Aile albümlerinden sokaklara dökülmüş, eskicilere satılmış eşyaların arasından bulunmuş yüzlerce fotoğraf... Her biri ayrı bir hikaye anlatıyor; evlilikler, kutlamalar, çocuklar... Bayram fotoğrafları, eğlence gecelerinden fotoğraflar...
Gençler, yaşlılar... Ve arka planda hep İstanbul... İnsan onlara bakarken; "Bir gün bizim de hikayelerimiz satılığa çıkar mı?" diye düşünüyor.
Şahane bir öğle tatili yaşadım Beyoğlu'nda... Size de tavsiye ederim.
18 Eylül'e kadar sürecek olan festival, Tepebaşı TRT yanında...