Rafet El Roman ile Tuğba Altıntop'u; geçmişlerini arkalarında bırakan en iyi eski karıkoca ilan ediyorum...
Hatırlıyorum da; dört-beş sene önce birbirlerine neler neler söylüyorlardı. Zaman her şeyin ilacıymış.
Şimdi kızları büyüdü.
Aileye bir de Rafet'in başka bir kadından olan küçük oğlu katıldı.
Bütün gerginlikleri arkalarında bırakmışlar ve hep birlikte tatil yapmışlar. Birinin ağzından bir diğeri için kötü söz çıkmıyor. Çocuklar, anne ve babalarının yeni hayatlarını kabullenmiş.
Küçük kardeşlerini seviyorlar.
Şahane...

Magazin dünyasındaki ani 'aşk' haberleri artık çok sıkıcı. Dizilerde oynayan oyuncular birlikte eğlenmeye çıkıyorlar; hemen "Aşk yaşıyorlar" haberi yazılıyor. İnsanın iş arkadaşı ile sosyal hayatı paylaşmasından daha doğal ne olabilir ki? Şimdi de Beren Saat ile Fırat Çelik için aynı şey söz konusu.
Bir gece eğlenceye çıkmışlar ve aşk ateşi çoktan yanmış, öyle mi? Bülent Ersoy'un hep birbirinin tekrarı gibi görünen ilişkileri artık sıkıcı olmaya başladı. Genç bir erkek, onun başından, yanından ve de Bülent Ersoy'dan bir dakika ayrı durmayan bir anne ve ayrılık...
Herkes Bülent Ersoy'a kızıyor ama asıl o anneleri, psikolojik-sosyolojik ve de başka her türlü açıdan incelemek lazım. Fahriye Evcen'deki değişim süper... 'Yaprak Dökümü'ne başladığında küçücüktü. Şimdi bambaşka bir tip oldu. Bir saç rengi, insanı bu kadar mı değiştirirmiş?