Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Kıvanç'la Azra'nın ayrılığı ve ortaya dökülen özel hayatlar

Monaco Kraliyet Ailesi'nin genç üyesi Charlotte Casiraghi'nin medyaya ve paparazzilere açtığı davada; avukatı Alain Tucas ortaya, 'Ahlaki şiddet' diye bir kavram attı.
Fransız medyası bu kavram üzerinden, 'Medyada yayınlanan görüntüler, ilgili kişinin ruh sağlığına zarar verir mi? Özel hayat nerede başlar, nerede biter?" sorusunu tartışıyor.
Ünlülerin kamuya açık alanlarda fotoğraflanmasında yanlış bir şey yok. Ama özel hayata gelince; orada kalın kalın kırmızı çizgiler olması gerektiğine inanıyorum.
Bu konuyu da özel yaşamı fazlasıyla ihlal edilen bir kadının gönderdiği mesajdan sonra yazmaya karar verdim. "Zor günler geçiriyordum. Birçok şey yazıldı, boğazım hep düğümlüydü" diye yazmış o genç hanım...

KÖŞELER EMRİMİZDE!
Neden biliyor musunuz? Kalemler elimizdeyken, köşeler emrimizdeyken; hiç bilmediğimiz hayatlara çok fazla dokunmamız, ahkam kesmemiz yüzünden.
Ama ortalık o kadar karışık ki...
Sokaklarda hayatın nabzını tutan gencecik muhabirler ne yapsın? Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu nasıl ayırt etsin?
Çünkü her gün birbirinden farklı uçlarda örneklerle karşılaşıyoruz.
Sadece dünkü gazete haberlerine bir baktım; ortaya şöyle bir manzara çıktı:
Baba olmaya hazırlanan Tolga Karel, eşiyle çıktığı gece gezmesinde dağıtmış. Karısını taksiyle eve gönderip bir başka kadınla beraber olmuş.
Ve pantalonu belinden sıyrılmış; farkında değil. Özel hayat o kadar ortada!

DÜĞMEYE KİM BASTI?
Ahmet Özhan'ı yıllarca eşiyle birlikte görmedik. Özel yaşamının korunma sınırlarını belirlemişti, kimse de o sınırları ihlal etmedi. Ama şimdi aile içinde olan biten konular günlerdir gazete sayfalarında.
Sizce düğmeye kim bastı?
Cem Yılmaz Bebek'te dolaşırken, "Evlilik ne zaman?" diye soran muhabirleri "Özel hayata saygı" diyerek yanıtsız bırakmış. Yani konuşmamak da mümkün!
Kıvanç Tatlıtuğ ile Azra Akın ayrılıklarının ardından şöyle bir açıklama yaptı: "Toplam sekiz yılımızı birlikte geçirdik, birbirimiz için çok değerliyiz. Özelimizle meşgul ettiğimiz için herkesten özür dileriz." Bu da yeni ve farklı bir yaklaşım.
Ve süperrrr...
Özel hayat meselesine bir de 'yandan yandan' dahil olanlar var. Yıllarca Tarkan'ın korumalığını yapan arkadaş, açtığı spor salonunun reklamını yapmak için oturmuş Tarkan'ın ne kadar güçlü bir erkek olduğunu anlatmış.
Tarkan medyadan kaçsa, hayatını saklasa ne olur? Başkaları susmuyor ki!
Fransa'daki tartışmaya dönersek... Evet, ortada bir şiddet var. Kimi kendine uyguluyor, kimi başkasına. Medya mı? O da payına düşeni alıyor. Ama bu piyasada gördüğüm ve başarılacağına inandığım çok net bir şey var: İsterseniz hayatını korursunuz!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA