Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Eylül ve İstanbul

Mevsim döndü artık.
Eskiler ne demiş; Ağustos'un yarısı yaz, yarısı kış...
Ağustos da gitti, Eylül geldi işte.
Günün rengi, güneşin rengi, denizin rengi bile bir başka.
Renk skalamız değişiyor.
Eylül, benim için şehirle yeniden buluşmanın, derlenip toparlanmanın, eve kavuşmanın ayıdır. (Çocukluğumda Eylül, defter kitap kokusu olurdu.) Ayrı kaldıklarınla buluşmalardır. Yazın savrukluğundan- uçuculuğundan uzaktır.
Tükettiğimiz heyecanların yerine yenilerini koyma zamanıdır.
Bütün o tatil planları biter ya...
Artık gitmek ihtimali yoktur ya...
İşte o zaman gözünüzü yaşadığınız şehre çevirirsiniz. Aaa, ne çok şey değişmiştir, yenilenmiştir!
Şimdi şehirle buluşurken özlediğimizin farkına varıyoruz.
Kimbilir belki de özlemimiz kendimizedir.
Yazın kalabalıklarından sonra Eylül'ün sakinliği insana kendini hatırlatmıyor mu sizce de? "Ben buradayım" demiyor musunuz?
Belki de 'Eylül hüzündür' denmesi bundan.
Bir nevi yüzleşme. Toplama, çıkarma, bölme, çarpma... Hayatın sağlamasını yapma...
Yaz uçucu, Eylül sakin.
Günler kısalmaya başlasa da gündem dopdolu.
Şehir gösterişli, şehir cazip, şehir albenili.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA