Meltem Cumbul, kayınpederin ağır laflarını umursamadığını göstermek için gazetecilere parmağındaki yüzüğü gösterdi.
Bu durum 'kezbanlık' diye değerlendirildi; günlerce herkes bu konuyu konuştu.
Üzerinde bu kadar tartışılan bir konunun daha çoookkk uzayıp gideceğini, yeni bir örnekle bir kez daha görmüş olduk. Bu kez karşımızda Meryem Uzerli var.
O da tuhaf bir biçimde; fotoğrafları çekilirken elini, dolayısıyla yüzüğünü göstermeye çalıştı.

MERYEM NİYE YAPTI?
Meltem, kayınpedere mesaj veriyordu; "Sen ne dersen de, oğlunun kalbinin tapusu bende" diye.
Meryem Uzerli ne yapmaya çalıştı, onu bilemiyoruz.
Belli ki sevinmiş. Ama vücut dilini iyi kullanamamış, yüzüğü göstermeye çalışırken bir tuhaf olmuş.
Meryem Uzerli'nin fotoğraflarına bakarken birden aklıma Derin Mermerci geldi. Ki, yüzüğü gösteren eline kimse su dökemezdi.
Paris'te Cem Uzan'la birlikte yaşayan Mermerci, Türkiye'ye geldiğinde bir partiye katılmış, o partiden kendisine Uzan tarafından gönderilen beyaz güllerle ayrılmış; çıkışta kendisine Cem Uzan ile ilgili soru soran gazetecilere yanıt vermek yerine, gülümseyerek parmağındaki yüzüğü göstermeyi tercih etmişti.
İddialara göre, parmağındaki 16 kıratlık yüzük, ünlü mücevherci Graff'tan alınmıştı ve değeri yüzbinlerle ifade ediliyordu.
Sevgilisinin aldığı 150 bin dolarlık tek taş yüzüğü parmağına takar takmaz, Nişantaşı'nda bir kafede oturup, elini çenesine dayayarak gazetecilere poz veren ve sevgilisinin bir önceki ilişkisine, anlı şanlı bir selam çakan kadını da hatırlayınca...
Her kadının ruhuna bu 'tek taş' olayının derinden kazınmış olduğunu anladım. Anneler, aileler, toplum, medya böyle yönlendiriyor çünkü... Seni ölçülerin içine sokup, sana bir değer biçilmesini öğretiyor.
Sevginin bir şeylerle simgeleştirilmesi... Birbirine hava atma, kendine değer katma meselesi...
Erkeğin gücünü kadın üzerinden ifade etmek istemesi...
Bütün bunlar bir oyun... Siz hayatı paylaşmaya var mısınız, onun yanıtını bulun...