Amerika'da Barack Obama'nın ikinci dönem başkanlığı için yapılan yemin töreninde; her zamanki gibi en çok konuşulan konu politika değil, törene katılan ünlülerdi.
Başkan Obama'dan başlayalım...
Yine çok tatlıydı. Kongre Binası'ndan içeri girer girmez, "Burayı çok özlemişim" diye espriyi patlattı. (Son zamanlarda Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörler arasındaki çekişme yüzünden senato doğru dürüst fonksiyonunu yerine getiremediği için itibarı çok sarsıldı. Hatta yapılan bir ankette, senatonun popülerlik oranı; trafik sıkışıklığından, dişçi koltuğundan ve hamamböceklerinden bile düşük çıkmış.) Biz yine Obama'ya dönelim... Obama'nın en beğendiğim yönlerinden biri; bir lider olarak detaylara kendini kaptırmayıp büyük resmi görebiliyor olması. Törenden sonra Kongre Binası'na girerken, birden arkasını döndü ve bulunduğu yerden Washington Monement'a kadar uzanan sahayı dolduran bir milyon kişiye şöyle uzuuun uzuuun baktı.
O anda yanındakilere söylediklerini duyamadık ama sonradan öğrenilene göre "Bu anı bir kez daha içime sindirmek istiyorum. Bir daha göremeyeceğim bir manzara..." demiş.

ÇOK GÖSTERİŞSİZDİ AMA...
First Lady Michelle Obama... Yemin töreninde giydiği Thom Browne imzalı lacivert paltosu güzeldi ama içine giydiği elbiseyi pek beğenmedim.
Gece kutlamalar için seçtiği kırmızı şifon kadife tuvalet ise Jason Wu'nun tasarımıydı.
Ancak işin ilginci; bu özel gün için tasarımları istenen modacılar, First Lady'nin ölçülerine uygun diktikleri kıyafetleri gönderiyorlar ama First Lady'nin hangi kıyafeti seçtiğini, onlar da bizim gibi televizyonda görüyorlar.
Hillary Clinton... Ayağındaki dümdüz kışlık botları ve neredeyse makyajsız yüzü ile törendeki en gösterişsiz kadındı herhalde. Ama ben onun bu 'rahat' halini daha çok beğendim. Geçirdiği ciddi rahatsızlıktan sonra, kocası Bill Clinton değerini iyice anlamış olmalı ki(!) tören boyunca bir kez olsun elini bırakmadı.
Bill Clinton... Hayatımda bu kadar 'ilgiden beslenen' bir Amerikan başkanı daha bilmiyorum. Çok da seviliyor.
Hillary Clinton eğer dört yıl sonra başkanlık için aday olmaya karar verir de kazanırsa; Beyaz Saray'ın en mutlu First Lady'si, pardon First Gentleman'ı olur herhalde...

GANGNAM STYLE DANSI
Beyonce... Bu kadar güçlü ve tecrübeli bir sesi olan sanatçının törende Amerikan milli marşını playback söylemesi herkesi çok şaşırttı. Yemin törenleri tarihi temsil ediyor, şov dünyasını değil! Dolayısı ile performansın otantik olmayışı hayal kırıklığı yarattı. Ondan önce sahne alan James Taylor ve Kelly Clarkson, soğuğa rağmen canlı söylediler.
Dünyanın en büyük starlarından biri olunca 'en iyisini yapamamak korkusu' insanı içten içe yiyor demek ki!
Yemin törenine katılan ünlüler arasında; Katy Perry, John Mayer, Eva Longoria, Jay Z, Alicia Keys ve John Legend da vardı. Legend, kız arkadaşı model Chrissy Tiegen'e çok aşık olmalı ki; kaldığı otelin lobisine indiğinde, lobide piyano çalan müzisyenden rica edip piyanonun başına geçerek kız arkadaşına serenad yapmış. Kongre Binası'nda verilen öğle yemeğinde de kız arkadaşını Clinton'larla tanıştırıyordu.
Yemin töreni ve baloların ardından parti, ünlüler ile birlikte Beyaz Saray'da sabah 03.00'e kadar devam etmiş.
Hatta bir ara Usher ve Başkan Obama karşılıklı Gangnam Style dansı bile yapmışlar! Obama'nın kızları bu danstan nefret ediyormuş.
Ertesi gün ise rüya gibi bir geceden sonra herkes kendi gerçeğine döndü...