Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

-n'apıyon? -duruyom!

'Eyvah Eyvah'da Ata Demirer ve Salih Kalyon'un "Eeee napıyon?", "İyi be nolsun, sen napıyon?" diyaloğunu hatırlarsınız.
O iki soru ve cevap bitmek bilmez, bir süre öylece devam eder hani.
Filmin hikayesinin de yaşandığı Ege kıyılarında, bu "N'apıyon?", "İyi, sen napıyon?" selamlaşması, bizim için çok tanıdık tabii.
Bunun bir de başlıkta gördüğünüz şekli var ki, o da son yıllarda çok revaçta.
- Napıyon?
- Duruyom.
Veya; - Napıyon?
- Kimseye bi'şey yapmıyom! İki cevabın da anlatmak istediğini uzun uzun yazarsak: "Hiç valla işte, n'olsun, yok bir yaramazlık, iyiyim çok şükür" gibi bir cümle düşünün siz...
Amaaan biliyorsunuz Egeliler olarak biraz tembelizdir biz. Konuşurken bile çok enerji sarfetmeyiz.
Ki o 'öylece durmak' konusu da sadece lafta kalmıyor burada.

ENTERESAN BİR DÖNGÜ
İnsan hayatında da Lale Devri, Duraklama Devri, Gerileme Devri, İyice Taklaya Gelme Devri, vs. olabiliyor malumunuz.
Enteresan bir döngü var hepimizde.
Ne sürekli dertüstü, muradüstüyüz, ne de hep dipte debeleniyoruz.
İşte insanların bu 'devirleri' ve 'devreleri' mevsimlere de bağlı olabiliyor.
Mesela şimdi yaz geldi ya, toptan hepimiz 'duraklama' devrindeyiz.
Sıcaktı, nemdi derken; adeta taşa yapışan kertenkeleleri taklitteyiz.
Bir kere kadınlar, şehri terk etmiş durumda.
Tası tarağı ve de çoluk çombağı toparlayıp yazlıklara göç edip 'durmaya' gittiler.
Arkalarında bıraktıkları adamlar da kısa süreli bekarlığın tadını çıkartıp boşalan kentlerin gecelerinde barda, kafede, restoranlarda öylece 'duruyorlar'.
Nasılsa eve yetişme telaşı yok çünkü.
Geniş geniş yayılıyorlar.
Genç nüfus gündüz deniz kenarında, akşamları da gece kulüplerinin bir köşesinde; genelde pek dans etmeden, ellerinde bardaklar, öööylece duruyorlar.
Yaz aşkı yaşayanlar plajda gün doğumunu el ele 'durarak' izliyor.
Bak mesela şimdi Ramazan da geldi; bazıları için alkol, bir aylığına şişede durduğu gibi duruyor.
Televizyonlarda bütün zorlama yarışmalara rağmen yine de kış ekranından eser yok. Onlar da eldeki eski dizi bölümleriyle maçı idare etmeye çalışıp sakin sakin duruyorlar.

FİŞİMİZ ÇEKİLİYOR
Gazetelerde, memleketin her gün yeni bir bombanın patladığı gündemine inat bir durgunluk, bir renksizlik...
Çünkü herkes 'duruyor'.
Yapacak bir şey yok, buna doğa karar veriyor.
12 ay 365 gün mabada neft yağı sürülmüş gibi koşturacak, aynı enerjiyi 365 gün koruyacak halimiz yok!
İstesek de istemesek de fişimiz bir-iki aylığına çekiliyor.
Bize de durup biraz saksıyı nadasa bırakmanın, kafayı ve iç sesimizi dinlemenin tadını çıkarmak kalıyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA