Bekara koca boşamak kolaydır. Nedense çevrenizdekiler sizin yaşadığınız ilişkideki hataları bir uzman edasıyla görmeye bayılırlar. Maşallah hepsi birer Selin Karacehennem kesilir. Cehenneminiz olurlar vallahi. Sevgilinizle ya da eşinizle aranızda kavga patlak verdi mi bıdı bıdı konuşmaya başlarlar, "Zaten sana göre değildi!" (Yapma ya, yeni mi aklına geldi?)
KONUŞMUŞTUM...
"Bak şunları şunları biliyorduk da söylemedik" (O zaman ikiyüzlüsün sen!) "Bırak gitsin Allah aşkına" (Dönerse senindir dönmezse hiç senin olmamıştır kafası mı?) Hanimiş benim fırsatçılarım, hanimiş benim nabza göre şerbet verenlerim, hanimiş benim ayrılık timlerim. Kardeşim, zamanında söyleseydiniz ya! İşinize gelmedi değil mi? O zaman, şimdi de konuşma hakkınız yok! Kural 1: Birileri ayrılık kararı alırken onları gazlamayacaksın ve ayrılan taraf olarak dolduruşa gelmeyeceksin! Çünkü, ateş düştüğü yeri yakar. Çünkü, ayrılık döneminde yanında olanlar, sen gece yatağında gözyaşları içinde uyurken yanında olamayacaklar. Çünkü kalbinin acısını hiçbir söz dindiremeyecek. Özlemine hiçbir eğlence fayda etmeyecek. Demet Akalın ve kocası Önder Bekensir'in barışmasına işte bu yüzden çok sevindim. Önder de Demet de arkadaşım. Daha çok kız tarafıyım, ama olsun. Geçen hafta Önder'le mini bir röportaj yaptıktan sonra Demet'le konuşmuştum. Demet çok kızgındı... Ona sadece tek bir şey söyledim, "Lütfen konuşmadan ayrılma, belki halledersiniz, belki halledemezsiniz bilemiyorum ama öfkeyle aldığım tüm kararlardan pişman oldum ben, sen olma." Demet, o konuşmada bana bir şey söylemedi, iki gün sonra baktım barışmışlar. Demek ki oturup konuştular. Ne güzel! Sonları ne olur, bir yastıkta mı kocalar, iki ay sonra ayrılırlar mı bilemem. Bildiğim tek şey; böyle ayrılık olmazdı. Karşılıklı konuşmadan, kalpte öfke biriktirerek, insanların yorumlarına kanarak ayrılık olmaz.
SON PİŞMANLIK...
İki taraf da birbirini severken, ilişki kağıt üstünde bitse de kalpte bitmez! Ve yarım kalan ilişkilerin hesabı öyle ya da böyle elbet bir gün sorulur. Tüm bunları nereden biliyorum? Demet'in az daha yapacağı hatayı ben yaptım da ondan. Severken hatta aşkımdan geberirken sırf 'olmayacağına' inandığım, çevremden baskı gördüğüm için birini terk ettim. Çook eski hikaye ama uzun yıllar kaldı benimle. Yıllarca ağladım, dönmek istedim, çok özledim ama bir telefon bile açmaya hakkım yoktu artık. Gemileri yakmıştım yani... Sözüm ona, kendimi kurtardığımı zannederken kalbimi müebbete mahkum etmişim meğer. Son pişmanlığın faydası yoksa eğer, siz siz olun ilişkinize üçüncü kişileri katmayın. Kavga etmek kadar barışmak da var unutmayın! Kim ne derse desin, kim ne konuşursa konuşsun... "Valla kime ne, hatta kime ne, aşk kolay mı bu devirde" derim; mesajımı veririm.
