Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Lütfen fark etsin!

Ne yemek istersin?
Cevap: Fark etmez.
Kahve mi, çay mı?
Cevap: Hmmmm, ikisi de olur.
Canım yani söylesene kahve mi istersin, çay mı?
Cevap: Hangisi sana kolaysa...
Bu akşam nereye gidelim?
Cevap belli: Fark etmez, ben sana uyarım.
Evde mi kalalım, dışarı mı çıkalım, ne dersin?
Cevap: Iıııı... Fark etmez.
Hangi filmi izlemek istiyorsun?
Cevap yine: Fark etmez.
Nasıl bir ilişki istersin?
Cevap maalesef: Sen nasıl diyorsan...

ÇAY VE KAHVE...
İnsanları ikiye ayırmayı çok severler.
Yani yazarlar, dergiler, çok bilenler, ahkam kesenler bla bla bla...
Eğer ille de ben de bir ahkam kesecek, bizi ortadan böleceksem hakkımı şöyle kullanmak isterim.
Evet! İnsanlar ikiye ayrılır; fark etmezciler ve fark ederciler.
Ne kadar çok şeye "Fark etmez" dediğimizin farkında mısınız? Yahu en basitinden çayla kahve arasında bile seçim yapamıyoruz.
Ya da şöyle diyeyim; gerçekten istediğimizi seçmeye çekimser kalıyoruz. Çay ve kahve... İkiz muamelesi görmeyi hak ediyorlar mı sizce?
Çay başka bir tat, başka bir ruh, başka bir damak, başka bir ruh halidir, kahve bambaşka. İnsanın canı ya çay ister ya kahve. Çay- kahve tercihi nasıl fark etmeyecek bir seçim olabilir ki?

BEN SANA UYARIM
Sonra yemek, seyahat, tatil gününü nasıl geçireceğin, nerede mutlu hissedeceğin, ne izlemek istediğin, müziğin, rengin, işin, kıyafetin nasıl "Fark etmez" denecek kadar küçümsenebilir ki?
Nedir bu? Mesela; aile terbiyesi mi?
Ama bu apaçık kendine yaptığın en sağlam terbiyesizlik. Haksızlık.
İlişkilerde bile 'fark etmez' noktasındayız.
Diyelim sen uzun soluklu ve emek gerektiren bir ilişkiye girmeye hazır değilsin. Karşındaki tam tersini niyetlemesine rağmen sana kalkıp; "Tamam, sen ne söylersen, ne istersen ben uyarım" diyebiliyor.
Ya demesin! N'olur demesin!
Allah aşkına "Et mi, tavuk mu?" sorusunda 'fark etmiyorsa' bile bari burada 'fark etsin'!!!
Gitsin gönlünün çektiği yere park etsin!

HEPSİ SENİN ESERİN
Çünkü tercihlerimiz gittiğimiz yolun takendisidir.
Çünkü tercihlerimiz bizi mutlu ya da mutsuz edendir.
Uyumlu olmayı marifet sanmak, rüzgarı nereye estirirlerse oraya savrulmak, kendini damlaya damlaya göl olacak şekilde silmek de silmek, damla damla suyla doldurup boğmak da boğmak nedendir?
Korkaklıktan mı? Kibarlıktan mı?
Kaybetme korkusundan mı? Sevilmeme endişesi mi? Sürüden ayrılırsak kurt kapar meselesi mi?
Bir bardak çay da aşk da akşama yiyeceğin yemek de senin tercihindir kardeş.
Ya istediğini afiyetle yersin ya da önüne konulanla yetinirsin.
Rica edeceğim 'fark etsin' yani!
Yoksa bir sabah anlayacaksın ki "Fark etmez" diye diye artık fark edilmeyen sensin.
Ve dostum; hepsi sadece senin eserin. Kendin ettin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA